Aşk uzak benden.
Yakaladım dediğim an,
Uzaklaştı, düşmandan kaçar gibi.
Arkasından baktım durdum;
Belki geri gelir diye.
Ayrıldık seninle, yüreğimiz taş,
görmeyen, bakmayan, boş gözlerim yaş,
Hayatın zorunda, gurbet bana aş,
Ayrılığı amma, gel sen bana sor.
Moskova, 22.10.2005
Sanki intikam alıyor okul
gidiyoruz diye
Hıncından deliyor kimliğimizi
O da yetmiyormuş gibi
Kesiyor ilişkisini tümden
Hem de diplomayı bile vermeden.
bir dal tuttum
kurudu
sandalyeye oturdum
kırıldı
suladığım çiçek
sarardı
Yoksa yok muydu
bir gereği
Anamın karnına düşmemin?
Boş muydu ülküler
Bu ülkeyi kuranlar
Saltanatı biterken artık günün
Son görev için
Akça pakça pamuk bulutlar
Yavaş yavaş yerlerini aldılar
Huzurunda saygı için
Sonra kuşlar uçuştular
Aylar süren sıcaklardan sonra
Susuzluktan çatlayan
toprağa
düşen
Yaz yağmuru gibi
aziz
Güneş açıp da çıktığında
Günler süren yağmurların sonrasında
Güneşin tutulduğu hiç oldu mu?
Oldu mu
Haykırmak istediğinizde
Sözcüklerin ufalanıp gittiği.
Onaltı yıl geçse de
unutmamışım....
Anlam veremediğim bir yolculuktan sonra
Sabahın kör bir vaktinde
ve yağmur çiselemiş yollarında
Ankara’ya dönmüştüm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!