Mezarlar gördüm süslü, gösterişli, sade,
anlamlı
Bosna’dakiler gibisini görmedim
dağılmış, yıkılmış
Yine de süslemişler çiçeklerle,
toplamışlar biraraya mezar taşlarını
Boş zamanlarımda
Kitaplar okuyorum,
siyaset, tarih ekonomi
ve aşk üzerine
Şiirler okuyorum
toplumcu, bireysel, aşık
Bugün bir şiir yazmak istedim
dün istediğim gibi
daha önce istediklerim gibi
Bugün bir dilek tutmak istedim
değişiklik yapmak istedim
yaşantımda
Hava daha şiddetlisini önerse de
Bulutlardan yağmur damlaları düşüyordu.
Yalnız başıma yürürken Kızılay'da.
Durağanlığın sessizliği vardı ortalıkta.
Randevuma gitmeden, Pizzeria'ya uğradım
Bir soğuk bira için,
açıkta yelkenli
yanımda sevgili
gökte güneş
karşımda deniz
kıyısında ikimiz.
rüya aleminde!
Üç yıl oldu göçeli
Ne haber var, ne bir ses
Geceleri rüyalarıma da girmiyorsun
Oğlunu ultrasonda görebilmiştin
Ellerini, parmaklarını anlatıyordun
Hepsi yerinde, sapasağlam diyordun
Rüzgar dindi
Dalgalar duruldu
Çocuklar kumsalda
oynuyorlar
Daha büyükleri
karşı cinsin peşinde
Gökyüzü ağrıdan mı
kızarıyor
Dağlar zorlandığından mı
morarıyor.
Bilemem.
Doğumların en sakin,
kişilikli ve güzel erkekleri
ister kızlar
görmeyeli
kişilik binmiş otomobile
rahat ki inmiyor aşağı
Güzellikse resim olmuş paraya
Ne için yaşıyoruz?
Uğruna ölebileceğimiz şeyler için mi?
Peki ama öleceksek niye yaşıyoruz?
Ankara,20.11.1990
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!