Seher vakti mahmur gözle dostu seyran eyledim
Tatlı dille hodendişi dosta hayran eyledim
Namütenahi şakiri başıma tac eyledim
Bedendeki şol fakiri ruhta intac eyledim
Sevgi pınarı Yunus,
Ne güzeldir huyunuz!
Bana güzel ahlaktan,
İkramda bulundunuz.
Doğruluk takı Yunus,
Sana gülüm dedim; sen gülme dedin.
Dalım dedim; sen abdala gülmedin.
Gül! dalma uykuya! gül dalda dedin.
Gül cüda daldan, dal hicranda dedin.
Sana yarim dedim; yarınım dedin.
Yakar mıydın sen de canın, Çanakkale harında!
Döker miydin asil kanın, hayatın baharında!
Ne akıl! Islanmak; kurşun, bomba ve şarapnel yağmurunda..
Ne mantık! Can taşımak cephelerden, insan kalburunda!
Özlemim var bir bahara, bir de sana
Çeşmim yaşı akar durur yana yana
Sada verir dağlar bile ağlayana
Gör halimi! bir dem nazar eyle bana…
Hatıranla, düştün Ey! yine yadıma
Ne oldum deme gönül, olacağa bak!
İnsanı sultan eden ol ocağa bak!
Güç bende deme gönül, Rüstemlere bak!
Zirveyken turab olan sistemlere bak!
Bayramın sevinci şafakla başlar.
Karanlığın sesi daim yavaşlar.
Güneşle cevherden ayrılır taşlar…
Görene incidir gözdeki yaşlar…
Neden Filistin’de çatıktır kaşlar?
Sevday-ı beşer etmez kifayet, aşığa muradın vermeye
Ferhat misali dağları delip hakikate ermeye…
Aşık gözü, Şirin yari, Kül Aslıyı ve Leylayı görmeye! ..
Aşk-ı ilahi yolunda Leyla, Mecnuna; Aslı, Kereme paye…
Dertliye derman ararlar.
Dermanı dertlinin, derttir.
Derman arayan derdine...
Derman bulamaz demektir.
Dönülmez akşamın ufkunda geşt ü güzar eyleyen narin sevgili
Gönlümün köşkünü şad eylediğini söyler kalbimin dili.
Sensiz cüdadır köşk-ü derbederimde aşk ve hayat iksiri.
Tebessümün tenvir eyler adem-i yar ile zuhur eden leyli.
Elinin değdiği her şeyi güzelleştirmeye adanmış özgün bir insan. Tanrı yardımcısı olsun.