Baharda karlar yağıyor!
Dostlar gurbette ağlıyor!
Hasret yüreği dağlıyor!
Dön artık gurbet treni!
Döküldü yaprağım sensiz…
Bir inilti duyulur Balkanlarda!
Bir haykırış, Sincan'da, Arakan'da...
Hüzünle hemdemdir şevkatli ana.
Bir hayal oldu artık uyku bana!
Fırat'ın kuzusu, Kenan'ın kurdu.
O ne derin bir sızı
Çaresiz kıldı bizi
Baş rolde Zalim Felek
Ağlattı hepimizi
Bakışlarında sevgi
Hasret rüzgârının hârı sinemde.
Seksek oynuyoruz Saim'le yine!
Buyruksuz eğlenmek; hep sınırsızca...
Basit bir haylazlık serde, belki de!
Bir şarkı söylüyor ruhum derinde.
Bir sahrada bir fidandım.
Gafildim, zamana kandım.
Hep yeşil kalırım sandım!
Ne de çabuk geçtin ömrüm!
Bir gülşende bir goncaydım.
İçimi kaplasın derin bir yalnızlık.
Alem konuşsa da ben susayım.
Bir hüzün tüm benliğimi kuşatsın.
Mutluluk ararken o hüzne sarılayım.
Bir kez olsun gel rüyama,
Duyayım dilinden babam…
Misafir ol ki hülyama,
Öpeyim elinden babam…
Yıllar var ki hiç gülmedim,
Uçar idim bulutlarla
Yürür idim umutlarla
Sahip olduğum "mut"larla!
Ben neyleyim seni ölüm!
Muhabbetim hep dostlarla
Kaybolmuş seneler nedir bilirim.
Şarkıları anlayacak yaştayım.
Uçmuş anılarım, bomboş ellerim!
Kervanın önünde, bak en baştayım!
Her an bir gemi kalkar bu limandan!
Her gün ömürden bir yaprak dökülür!
Bu tatlı can fâni tenden çekilir.
Görmez misin aymaz nefis hâlimi!
Bir zerreye bin ayrılık ekilir!
İz olur sonsuz yollar, akar gönlüme...
Elinin değdiği her şeyi güzelleştirmeye adanmış özgün bir insan. Tanrı yardımcısı olsun.