Gün doğarken, içimde bir ateş yanar,
Her sabahın nefesinde umut filizlenir.
Gözlerinin derinliğinde kalbim kaybolur,
Güzel günlere, sessizce akıp gidilir.
Ayaklarımda hissettiğim her adımda,
Dağlara sinmiş kokun
Kekik, çam kokuyorsun
Kuşlar şarkısında anlatıyor seni
Itır ıhlamur kokuyorsun
Hangi ses çağırır beni sana
Hangi dağda çiçeğimi sakladı bahar
öyle derin
öyle dilsiz
acıların var ki senin
utanırsın
sen değilken
utanması gereken
Hiç dinledin mi gecelerin ıssız karanlığının sesini
Ay doğmuyor yüzüme, hiç kımıldamıyor yıldızlar
En uzun hüznü yağıyor geceleri yalnızlığımda
Ne yağmurlar düşüyor, ne de esiyor rüzgarlar
Hiç dinledin mi uzun gecelerde rüzgarların sesini
Bir sahil kenarında oturur gibiyim,
Dalgalar vurur da, içimde yankılanır,
Hayatın kıyısında, düşünceler içindeyim,
Gönlümde derin izler, sessizce saklanır.
Bir mevsim geçer gider, yaşanmış bir düş,
HEP SEN VARSIN
sen susunca
sensiz olursam
asılır düşlerim darağacına
yalnızlığın girdabında
sevdanın kuyusuna düşerim
Geçti ömrüm, âh çekerken sır gibi;
En derinden derde düştüm, ey güzel.
Yokluğunda sanki dünyâ dar gibi,
Hicranım kor ateşinde, ay güzel.
Her gün bir sevda bıraktım yaşlara;
Hazan yeli mi değdi nedir, sevincim soldu
Sararmış yapraklar gibi, dal dal dökülüyorum
Darmadağınım, dipsiz bir kuyunun başında
Yolumu yitirmişim, kalmışım bir başıma
Kör karanlık kuytularda seni arıyorum
ah, şu dönüşsüz gidişlerin var ya
kavuşmasız, elveda deyip
içimi yaktın yağmur gözlüm
tuz buz ettin yüreğimi
dağıldım, toz bulutu gibi
sol yanımda
Umut koparırdık çiçek tarlalarından
Sonbahar yeşil yaprağa düşerdi
Bulutlar şimşekler çakardı
Ayrılık vardı köşe başlarında
Hüzün yağmurları yağardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!