Söküp de çıkarsam zamanı
Yüzyılların yontulmuş günlerinden
Güneşi göğsüme yaslayıp da
Gezsem düşüncenin mevzilerinde
Bir gün karşılaşırız umuduyla
Kendimi sahillere vursam
Açıktan koyuya serpilen okyanuslu ülkelerde
Gümüşi bir ebabil
İsyanı bastırırken içimizde
Leylekler selamını gönderir
Sürgün edildiğim zindanlı mekteplere
kadınlar göğsünü gereken boş bulvarlarda
Ben başımı öne eğerim
Kilitli taşların avuçlarında eriyen karla.
Gamlı havanın acısını çekince ciğerlerim
sağır duvarların telaşini ben bilirim
O her gece esen çıplak rüzgarla
Kalemim kurşun gibi sıcak geceleri giyer üzerine.
Kuşlar gökyüzüyle tavaf ederken yeryüzünü
Geçmişim beyaz bir sayfadır
Cahilliğimden ötürü
Yalnızlık inatla yeşerirken
Nadasa bıraktığım zihnimde
Artık el eleyim
İlham kuşum ebabille.
Kayıt Tarihi : 17.12.2018 21:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!