Duvarlarla sırt sırta veren
İçimdeki hoyrat çocuk
Damarlarımdaki asi kanla
Yılgınlık dolu bir dünyaya açılıyor
Başımda bir garipsi beylikler
Mezar taşını mesken tutmuş anneler
Gece nöbetlerine başlıyor
Boz renge bürünmüş kırlarda
Ayrık otu arayan yalnızlık çerçevesi
Ben miyim
Yoksa sen misin
O dumansız şehirlerin bacasına yuva yapan güvercinleri namlunun ucunda bekleten
Kırlarda ki beyaz papatyaları memleket memleket savurtan postacı rüzgar
Hışmını senden mi aldı
Hani o mevsim işçisi leyleklerle
Tabut sırtlayan kargaların korku dolu bakışları
Bizim için mi
Ürkek kar geceyi beyaza boyarken
Hangi boyacının fırçasını çalmıştı
Belki de bu yüzdendi düşüncelerin
Bir bomba gibi
Sokak aralarındaki ruhsuz kaldırımların
Koynunda patlaması
Bu yüzdendi güneşin başak rengini alıp
Orkestra şefliğine soyunması
Yalnız bir odanın perdesini sıyrıpta
Güneşe 'merhaba' demesi
Beynimizi henüz kurcalamamıştı
Bu kadar değildi
Gökyüzünün acıyı sırtlanışı
Takvim yapraklarında buruşturduğumuz günler
Yılları eş seçerken
Ayrılamazdık
Gökyüzü bu kadar acıyı sırtlanmışken
Samet YURTTAŞ
Samet Yurttaş
Kayıt Tarihi : 1.12.2018 03:31:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Samet Yurttaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/12/01/gokyuzu-bu-kadar-aciyi-sirtlanmisken.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!