Sen sarı hüzün,
Sen erimeyen kar tanesi.
Aşkımın sırdaşı, aşığımın yoldaşı,
Sevdiklerimin mezar taşı! ..
Aşinayım sana, yoluna, yolcuna
Gözünden akan yalancı yaşına
Hatta geç uyanan,
İsteksiz doğan sarhoş güneşine!
Aşinayım taş kesmiş sır dolu yüreğine...
Korkarım alaca duruşundan,
Kara yazından,
Rüzgarlı bakışından,
Adsız kahırlarının hoyrat yalnızlığından
Ve en acımasız zamanlarındaki
Suskun kalışlarından...
Ey, soluksuz bekleyişlerinde
Güneşin gözlerini körelten gizemli bahar;
Ey, en uzak kayalıklarda sesi yankılanan,
Gölgesi önünde giden,
Gülümsemeleri karanlık eylül!
Ey, yorgun gönüllerin, toprağı öpenlerin adı! ..
Git artık, git benden ne olur!
Avuçlarımda umut boğulmasın,
Düşlerim gölgelenmesin, çaresizim! ..
Çıkmaz sokaklarda duldasızım! ..
Sen sarı hüzün;
Yazımı çalan iki gözüm,
Baharıma gölge oldun
Kışıma dokunma bari! ..
Rukiye Çelik
19 Eylül 2009
Kayıt Tarihi : 30.9.2009 09:41:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yazımı çalan iki gözüm,
Baharıma gölge oldun
Kışıma dokunma bari! ..
__________________________
bu EYLÜLden ne isterler anlamam... Oysa ne güzeldir Eylül.... Ne güzeldir ki beni ömre muhalif eden, beni sevdalara ırak kılandır... Varsın olsun ey Eylül,...varsın olsun. ben yinede...
Korkarım alaca duruşundan,
Kara yazından,
Rüzgarlı bakışından,
....
Muazzam bir şiir, yorumun içine dahi mısraları katık eden, duygularla coşturan. Yazın vedacısı, kışa kapı aralayan, Oysa nice yüreklere kış düşer, nicelerine yaz....
Tebnik ediyorum Rukiye hanım...Biçim olarak ve anlatımda ki zenginliği ile yine harikulade bir şiir.
TÜM YORUMLAR (33)