Dudağının kırmızısına sakla beni..
Sevabınmış,
Seninmiş,
Helalmiş gibi...
Değmesin yabancı nefesler.
Yemeğin tadına bakmak gibidir
bazılarında insan ilişkileri..
Tadına bakıp
öylece yollarına devam ederler..
Geride ne kadar kötü bir iz bıraktıklarından bi habersizce...
Yavaşca sokulup
sonra hızla yayılan bir zehir gibi,
damarlarımda hissediyorum aşk'ın harını..
Dalgalar halinde büyüyor
acıtarak..,
Mısralarda ki özlem yetmiyor artık..
Ben sendeki sevda kokusunu özledim
Deli bir inatla bekleyişteyim..
Karanlığımı güneşe çevirecek,,
o bakışın kurbanıyım..
Nefesime gizlenmiş anılar
bir şamar gibi,
tenime çarpıyor..
Soğuk dalga dalga yayılıyor damarlarıma...
Titriyorum..
Hüzün; serin bir yağmur tanesi gibi
Sen git! !
Ben ardında hiç yaşanmamış bir aşkın
şiirlerini yazayım..
Yana yakıla gidişine ağıtlar yakayım..
Sen git! !
Ben gidişinin mahreminde bir ömür
Gecenin koynunda,
idam edileceği yalnızlığını beklerken o kadın;
''Hadi gülümse'' diye fısıldadı aynada ki yüzüne..
''Hadi gülümse dağılsın hüzünlerin..
Gülümse;
Sen Cumhuriyet gibi,
Sen aydınlık yarınlar gibi
Sen ışıl ışıl güneşim gibi
Bak bana..
Bak ki içimin çorak topraklarında,
Ben denizi severim.
Hemde ne çok severim..
Ama seninle...
O maviye senin gözlerinle bakmayı,
kokusunu içime çekerken
yanımda olmanı isterim..
Sen değildin o şarkıyı söyleyen; gözlerindi..
Gözlerinden nağme nağme dökülürdü yüreğime
Bakamıyordum
Bakmaya kıyamıyordum..
Aynı dokunup sevemediğim gibi...
.....:((((