Kahve köpüğün, cebel tütünüm
Ekmeğim iaşem taamım
Kurumuş köklerime yağmurlar gibi yağanım
Gel
Okadar çoksunuz ki
Hanginize gel dediğimi bilmiyorum
Hemşerim biz
Allah kadının göğüslerini
Çeşit çeşit ve dik
Baldırlarını konik
Halk ve icat ettiğinde bittik
Hele bir de mayasına
Vuslata (Dörtlük)
Sana varmayan yol zahmet yorgunluk
Gitsem de tadı yok eh işte gezmek
Her yanım tükendi kalmadı unluk
Senin olmadığın ne varsa bezmek
Eskiden obalarda çocuklar
Türk oyunları oynardı
Bu oyunları yazan bir babayiğit
Çıktı mı bilmiyorum
Aklıma gelen bir kaçı hemen, şunlar
Küşkü, Çellik, Birdirbir, Güvercin Takla
murtluk tepesinin
eteklerinde sayılır
kiracı oldum oraya
çok ağır hastalık günleri geçirdim
ama ölmedim
basit bir evdi ama şirin
Çok uzak memleketlerin küçücük en fazla renkli
Sesi bülbüllerden tatlı elbisesi yedi renkli
Cıvıl cıvıl tatlı ötüşlü kuşları gibiydi yar
Hala onu arıyorum yollarında diyar diyar.
bunu yaşlı bir kadından
duyuyorum sık sık
en çok da bunu kullanıyor
derin bir yoksulluk ve
ezilmişliğin içinde devamlı
bunu kullanıyor kadın
Siğneşi siğneşi yanar incir odunu
Aman herkesin her elinde bir yar var
Ben evsin bekledim Bir elimde
Frankie'inen Gavur Dağında
Hınzır avında, balçıklı todunu hey
burada yatıyor bütün mesele
bir motor yapmak
gerisi yapılır nasıl olsa
bunun için yapamıyoruz
milli bir otomobili
daha yeni akıllarına geldi
herşey bir sestir
fırtınalarda bükülen
taş ağaçların yeşil yaprakları
çalkalanarak gasırdarlar
Allah'ın kudretinden
bir haber verir sana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!