Sarıseki Sarıseki
Köprülü kanyonda ne ki
Yarıkkayadan bir su iner
Sana ün olur hele ki
Bataklığın kurudu mu
Doyulmaz bilirim cihan yurduna
Bir at yorulurmuş binem dördüne
Post vermeden yabanların kurduna
Civanlar toplansın kavga kurulsun
Düşmanın hatları bir bir yarılsın
Aklımdan hiç çıkmıyordun
Şartlar müsait değildi
Devamlı tehir ettim
Anlamıştım, ruhu beni çağırıyordu
Aldım başımı gittim
Oruç tutmak için Adanaya inmişler
Adam düğün yapıyormuş
Tamam anladık
Çadır kurmuş tamam
İnsanlar oynuyorlar tamam
Birtakım elektronik aparatlar var
Sonuna kadar açık
Garıların gışlarına uğradım
Söndü çiçeklerim
Garoldu benim
Bir Allah'a yarar
Kul oliim dedim
Boşaldı içerim
istanbul Türkçesini severim
hatta hayranım
su gibi akan Türkçe kelimeleri
aslı ne olursa olsun
Türkçeleşmiş ya
kullanıyor ya herkes
Okullardan taşan çocuklar
Sırtlarında kocuklar
Yetmiş iki millet yedi renk
Tavan aralarında
Gaz tatları saklayan hevenk
Fakir ve muktesit hani
ben süs ağaçlarını sevmem
üç yüz altmış beş gün
boyunu seyredeceksin bizimkinin
başka bir numarası yok
süs...
gelmişler cevizin altına dikmişler
Türk dilinin bir dehası da
Bir şeye hususiyetiyle ilgili
Bir isim vermektir
Çoğu kerre
Antep fıstığının yabanisi
Bu ‘sakızlık’ denen çalı
Ataç
Yırtmaç
Akaç (ark, kanalet(
Bulamaç
Sıkmaç
Lapamaç (lapa halinde)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!