Çukurova cennet sana kurulur
Daha kış geçmeden boynu vurulur
Esmerin sarının adı sorulur
Çukurova doyulmaz bir vatandır
Boy hedefiyim
Taş atılmış durgun sularda
Gittikçe büyüyen parlayan
Işıklar sedefiyim
Masaya vurulmuş yumruk
Suyu tükenmiş akümülatör kokusu geliyor buruna pis
Hey sen! Al getir doru atımı kerpiç ahırdan seyis,
Namus timsali adamların yerlerine başkaları gelmiş
Alıp başımı dumanlı dağlara gideceğim önlerim sis...
Mutsuzluğuma üzülüyor ağlıyorum
Ama bir şey daha var
İçi titriyerek kocasının
Salimen dönmesini bekleyen
Tehlikeli görev erkanının
Sadakat timsali
Gelmiyorsun tamam kendin buraya
Madem bin dağ girdi senle araya
Kalbimin çilesi seyki daraya
Ruhumun darlığı nerede Meryem?
Mutsuz insanlar ölümlerini
Çok erken yaşlarda beklemeye başlarlar
Herşey ölü ve
Bir hiçtir onlar için
Hiçbir şeyin hiçbir manası yoktur
Üç şey sadece
Senin beğendiğin birşey
Yazayım istiyorsun öyle mi?
Ama ben kendi
Beğendiklerimi yazacağım inadına
Geldikçe kalemimin ucuna
Mesela ben düelloyu seviyorum
Seneler oldu sen bu diyardan gideli
Hasretine tahammülün bir bitmeyen ahı kaldı
Bu kör dövüşü dünyanın dertli dilimde
İçine girilip çıkılmaz izahı kaldı
Hûriler kıskanır letafetini
Bu hûlki nereden donandın seçil
İsminle müsemma hâlin, etvarın
Senin anan atan acep kim Seçil
Bülbüller kumrular sönüp gittiler
Bu vatanın en hakiki kıymetini ancak
Şehit çocukları bilir
Sen bırak Rio'da eğlenenleri
Eğer bir şeye eğileceksen
Bu yetimlere eğil
Yemen'den
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!