Medeniyet dediğin
Gözünün gördüğünden ibarettir
Gel sayalım biraz
Evler, camiler, mescitler
Ekili dikili tarım alanları
Bunları işleyen makineler
Bir fendi tükenmez Halık-ı Rahman
Hiç halas yok bir ömr nasıl dayanam
Yar arş-ı ala belayı baran
Kalmışım altında mahşere kadar
Bu dünyada gözlerini çökertmeden iş üremez
Çiftçi gidip tarladaki çiftini bile süremez
Bak hele kalleşlik dört bir yan karşın
Leşlerini yere ser bunların istemez arşın
Ya bir beyaz sev ya da sarışın
Dört bir yanı sağır boşlukta kadın
Sallanıyor adı dilinde yad'ın
Bir deryadan dilim vardı
Bana öğret öğretmenim
Kök boyası kilim vardı
Durma öğret öğretmenim
Denize at süren fatih
Allah cc Kuranda
Muhtelif yerlerde olmalı
Ayetlerimizi görmüyormusunuz
Yani baktığında, bir erişilmizlik
Bir olmazlık
Bir yapılamazlık
Ben yalnızlığı
Yakmadığım sobalardan bilirim
Çatısında sansar gezen
Tavanlardan takır tukur
Savunduğum efkarımdan bilirim
Çatır çatır
Sen hangi mutluluk şarkısını
Arıyorsun bu dünyada
Bu dünyada yaşamanın
İfade-i meramı hülasaten ahtır ahh...
Ne çabuk unuttun annenin
Memeden kestiğini seni
Senelerden bir şey beklediğim yok
Bahar dört mevsimden al yeşil olan
Ben doydum sensiz olan baharla yaza
Yerim mezarlıklar yetişir kalan
Haberin teselli eder diyordum
İnsanın son randevusu
Ölüm meleği iledir
Ama bilemezsin
Nerede nasıl öleceğini
Belki bir yolda yürürken
Bir araç çarpacaktır sana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!