oğlum aşıkmış.....
gözleri pırıl pırıl anlatıyor...
gülmesine hakim olmadan bir heyecanla.
komşu kızı,ana sınıfı daha önceki aşklarına benzemiyor bu aşkı..
kendince de küllemiş eski aşklarını..
2/D şubesinde oğlum,
15/09/2008 01:49
Canımmmmm
Canım yanıyor….
Gözyaşlarım salya sümüklüğüm söndürmeden
masum gülüşlerime efkarlanıp demlenen,
ağlayan üzgün ama görünen güleç gözlerim....
keşliğimin kokusuna,çakırkeyf hale hasret,
sağlıklı nekahatim..
görünenimin görünmez,anlaşılmaz,
ıssızlaşan vuslatlarına umut sessizliğim....
yırtık ol ama kopma,
iste ama bencilliğe yenilme,
sev ama boğma,
sınırla ama mahrum kalma,
dinle ama koyun olma,
ver ama alman gerekeni de al,
uyuyorsun,,,,
melekler gibi.
temiz ve masum.
bebeğim benim canım benim....
hep öyle kal,o böğürtlen gözlerin,
kötü düşler görmesin,
Ne çok söyledim bu cümleyi “ bu gece bitecek mi? “ ….
Her söylediğimde gece bitse de, gündüz yaşadığım gecelerin daha ağır olacağının karanlığıyla “ bu geceler, bu ahvallar ne zaman bitecek “ le karanlıklara bulandım..
Zaman aynı dilimlerden geçiyor.Mevsimler ilkbahar, yaz, sonbahar,kış…..aylar; ocak,şubat,mart…….günler; pazartesi,salı…….geceler ve gündüzler hep aynı….dünyanın dönencesi.Dadaloğlu demiş ki “ yedi iklim dört köşeyi dolandım meğer dünya her tarafta bir imiş “ …dünyanın oluşumundan bu yana geçen zaman ne olursa olsun bu söz çok şey anlatıyor……
Geçen zamanda değişen tek şey insanlar ve duygular.Normal zamanlarda yaşanan gecelerde gözlerimizi kapatıp açtığımızda sabah olur.Bazen ise zaman durur ve öyle ağır geçer ki “ bu gece bitecek mi? “ sözünü zikredip yaşamaya başlarız.
“ Geceler katran karası geceler “ şarkısı gecenin katran karanlığının ağırlığını anlatan,aklıma gelen dilime tesbih olarak dolanan tek şarkı olur,beklide tek cümlelik bir şarkı….
Gecelerde buluyorum yalnızlığımı.Yalnız olabilmek bile bazen lüks bir durum oluyor.Hayatın koşuşturmacasında kendimize zaman bulamayınca duygusal birikimlerimiz yalnızlık lüksümüzde bizimle gecelerde biriktirilmişliklerinin hesabını tutmaya başlar.Kalp ağırlığımız nefessiz bırakır bizi, boğulur gibi oluruz..El ayak çekilince kalbimizden en derinlerimizden çıkar yaşayan,hazırda bekleyen o bizi boğan eller olur geceler….
mutlu,iyi olmak istersen ki kolay olmadığını hiç unutmadan,sen çabalamadan olmayacağını da unutmadan;
bildiğini yap,bildiğinin doğruluğunu bilmeden yapma,
gez toz,yaşa,sana yakışanı sen bilerek yaşa,
içkinide iç,canını da yak,otunuda iç ama yanlışı gör
bırak ki içmedim,yapmadım deme..
aylardan kasım,
bilinmezliğe tuttuğum yasım,
hayatın döngüsüne boş bakışım,
can yanmalarıma artık kayıtsızlığım,
sözümü tüketenlere kırgınlığım,
avunmaktan yılgınlığım,
maviydi aşkımın rengi,
denizin,asumanın mavisiydi,enginlerim...
maviydi kıpırdanışı bulutların üzerinde,yüreğimim...
beyazdı gelinliğimin masumluğu,
beyazdı ömrümün sayfaları...
maviydi,beyazdı özlemlerim,düşlerim...
hangi şehir kaldırır bendeki yüreğin ağırlığını,
hangi şehir saklar hüznümü,güz yüreğimi..
ben seni hep ayrılıkla anmışken,
gözümdeki damlada sen süzülüp içimi yakarken,
söyle yarim,
sevdam,
Merhaba dost sair Arkadas,
Siirleriniz cok güzel, Nice basarilara dogru umarim adim adim ilerlersiniz.
Basarilarinizin devami dilegimle.