Yalnızlığın / Ev sahibin
Yorganı'nın / Kir ve pis kokusu
Tavanda asılı çivi.
Gözlerin resmediyor.
Kim bilir kaç beden!
Her uyku arası
Ne kadar boşluktayım gittiğinden beri
Arkamda kocaman bir duvar vardı
Sırtımı dayardım, dinlenirdim, gölgelenirdim
Bazen kanat çıkıverir iki yanından
Korurdu beni korkularımdan
YIKILDI
Kendimle yaşadım seni
Hiç fark etmedin
Anlamadın
Ellerinin sıcaklığını
Ne kadar istedi ellerim
Bedenim,
Biz eskidende
Aynı evin çocuklarıydık
Duvarlara yazdığım sloganlar
Üç gün eski dilinde ki marşlardan
Başka başka sokaklarda bağırdık
Adam; bir gün teğet geçti kocaman ayaklarıyla
ikinci gün yaprağına değdi
Başka bir akşam saati
çiğ düşecek diye üstüne aldı onu avuçlarına
Kocaman bir masal evinde
Sesinin renginden anlıyorum...
Umutlarını kocaman bir kuşun............
Demir kanatlarında bıraktın..
Umutlarını topladım dünkü yağmurda..
Kimse görmesin diye.........
Sakladım geleceğin güne..........
Küçük balık takıldı sürüye
Onlar yem peşine
O sevdiğine
Sıyırdı kendini kardeşlerinden
Yaklaştı canı yanarak ağa
Sızdı ufacık bedeni
Son mektubunu okuyorum hergün
Bana bıraktığın yuvarlak bir cevap
- Aklında hiçbir şey kalmamalı
Aklımı nerden bilebilirsin ki,
Her gelişini gidebilir ihtimali üstüne kurguladım
Hatta bana hiç gelmemiş olduğunun da farkındaydım
Ve hepinizi temize çekerdim
Ilık bir Akdeniz akşamında
Tek eksiğim masamda yeşil zeytin
Eğer terazisi olsaydı yüreğimin
En çok zeytin tartardı
Henüz değmeden dallarına
Bir amelenin hoyrat elleri
Bilmezlerdi gözlerinde ben
Seni tanımış olmaktan müthiş onurluyum.
Karakterine ve evrensel dünya görüşüne hayranlığım kadar yüreğinin duruluğuna da hayranım.Güdülerine esir düşmeyen onurunu öne çıkarıp savaşçı ruhunla üretken vasfınla ayakta kalma savaşı veren yiğit ve aydın Türk kadınını temsil etmenin bilincindesin dai ...