Çocuktu...düştü...
büyürken...
oyun gibi çatışmalarda
yara aldı..dizleri
çocuktu düştü...büyüdü....
gül kokuyordu avuçları......
Kendime bile hayrım yok
Köyle kasaba arasına sıkışmış
Hayatın yanılgılarında
Çektiğim bütün setler çökmüş.
Rüzgarsa rüzgar
Selse sel
Dalgaları ancak ben taşırım
Fırtınalar bana yakışır
Bin yıllık resim gözlerimde saklanan
Ayıp değildi koşulsuz teslimim
Tahir ile zühreden öğrendim
bu gün tut istedim ellerimi
Tarihi tutar gibi
Derinliklerimi keşfet istedim
Duygu selinde sürüklenseydin
Gelirdin
Eskiden daha kolaydı beklemek
Küçük kasaba akşamlarında
Uyuyamıyorum ya
Bu koca şehir de
Bütün düşler acı çekiyor
İçimin duvarları pas tuttu
Bütün yapraklarımı
Temmuzda döktüm
İçimde bir yer kırılıyor, bir yanım yapışır gibi camlara
Yedi yıllık uğursuzluk şu elimde tuttuğum ayna
Oh be diyorum kendime, oh be
yokluğu sus değil varlığı kadar
Elbet söyleyeceklerimiz var.........
Hayata dair
Henüz söylemedik ki
Yumruk gibi oturuyor
Boğazımızda
Her nereye baksam / gözlerin oturuyor.
Gözlerime.
Hangi sürgünde karşılaşmıştık?
Her nereye kaçsam / aşkın geliyor.
Üstüme.
Hep dost bildiklerimizdi
Haberci kuşları
En çokta muhbirdi serçeler
Her dala konar
Bir bir söyler
Seni tanımış olmaktan müthiş onurluyum.
Karakterine ve evrensel dünya görüşüne hayranlığım kadar yüreğinin duruluğuna da hayranım.Güdülerine esir düşmeyen onurunu öne çıkarıp savaşçı ruhunla üretken vasfınla ayakta kalma savaşı veren yiğit ve aydın Türk kadınını temsil etmenin bilincindesin dai ...