aslen arap asıllı olup malatyada hayatına devam etmektedir.
gidiyorum,
arkama bakmadan,
nereye gittiğimi bilmeden.
sensiz bir dünya kurmaya gidiyorum,
ya başarır,yaşarım;
yada sensizliğe dayanamaz ölürüm.
Beş yıl olmuştu beraberlikleri başlayalı, Atilla çok yakışıklı, Büşra ise çok güzeldi çok uyumlulardı birbirlerine çok mutlu ve örnek bir aşkları vardı kimseyi umursamadan aşklarının tadını çıkartıyorlar ve sevgilerinin karşısında kimse duramıyordu kendi aralarında sözlenmişlerdi büyük bir aşktı bu. Bir gün yanlış bi anlaşılma yüzünden Atilla ile Büşra kavga ettiler ve Büşra Atilla’yı yüz üstü bırakıp ayrıldı ondan aynı mahallede oturuyorlar ve evleri karşılıklıydı Atilla ne yaptıysa olmadı bir türlü Büşra’nın geri dönmesini sağlayamadı ve uzun süre ayrı kalmışlardı Atilla artık eskisi gibi gülemiyor ve eğlenemiyordu Büşra ise Atilla’yı dışarıda gördüğünde suratına bile bakmıyordu.
Bir gün Atilla arkadaşlarıyla bir çay bahçesinde buluşup erkek erkeğe muhabbete dalmıştı birden çay bahçesine giren bir çift Atilla’nın dikkatini çekmişti, birde dönüp bakınca o erkeğin sarıldığı kızın Büşra olduğunu görmüştü ve o an donmuş kalmıştı Büşra Atilla’yı görmüş ama görmezlikten gelmiş Atilla o günden sonra kimselerle konuşmaz olup susmuştu. Artık ne camdan Büşraya bakıyor nede dışarı çıkıyordu artık hayata küsmüştü ve bir gün, Atilla bir çocukla Büşraya bi şiir yollamış Büşra şiiri alıp okumaya başlamış...
-Bir sabah sen uyurken, bir çığlık kopacak
Bu çığlık seni ve herkesi uyandıracak
Kalkıp nereden geliyor diye bakacaksın
yaşıyorum genç bedenlerde
ben daha ölmedim...
annemin kokusunu hissediyorum
ellerimi avucunda
gözyaşalrını yanağımda
ben daha ölmedim
gidebilirsin; hiç önemli degil
tanımadım farzet; vefasız seni
bakmadım, ben hiç gözlerine
sözvermedim farzet; yalan birine
sattın sende beni; hainsin, yalan mı?
bıraktığın yıkık bir abide, cansız bir beden
Bir kasvet çöktü üzerime derin bir sıkıntı
Bir gönül darlığı çöreklenmiş yüregime
Geldim sultanım, kapını çalmaya
Sana gönül dertlerimi anlatmaya
Nedir bu halim böyle ne olacak
Bazen bahar olur çiçek açar gönül sevinçler gözyaşına döner...
Bazen karakıştır yürek dayanmaz ızdırap içinde yanar durur..
Bazen tatlı bir tebessümün en güzel meyvesi olur...
Bazen de kor gibi yanan ateşi söndüren bir sel olur...
Buraya kadarmış demek...
Biliyordum, bekliyordum ne zaman diye.
Geldi vakit, çaldı kapımı ayrılık
Bir rüzgar olup geçti gönlümden artık.
Kaldı yüreğim ortada, yapayalnız
Biz geç kalmış iki bahar...
Belki sonbaharımızı yaşıyoruz
Daha önce nerdeydin ey sevgili!
Keşke daha önceden sarsaydın ince belimi...
Ne yaz, ne kış gelmez mi bahar semtime
Yosun tutmuş hayallerim vuruyor en dibe
Uğramaz oldu göçmen kuşlar gökyüzüme
Sona geldim artık çaresizlik tek arkadaşım
Maviye çalan düşerim var benim, avuçlarımda...
Kırgın değilim sana ey hayat beni bağışla...
Özlemin türküsü yankılanır her an dudaklarımda...
Yalnızlıksa benim kisi benim dünyam zaten kimsesiz...
El oldum, bir yabancıyım artık bu dünyaya...
Kurduğum hayaller sadece bir hülya...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!