Gecenin dudakları
Saçlarımın kızılında yanarken
Safağın meltemi
Gözlerimde yosunlanır.
Sözlerin dudakları çatlar,
Pusun sessizliğinde.
Aşağıdaki yazıyı ve linkteki sayfayı gördüğümde benim ağlamaktan gözlerim şişti…
Dostluklar bu kadar mı unutuldu ki…olması gereken yapıldığında bu kadar güzel teşekkür ediliyor şimdilerde…
Susların kilitlediği dudaklarım
Dişlerimin jülyene olan aşkına yenik.
Deli kanda boğulmakta ki
Dil kesiklerimi gömüyor, gırtlak boğumlarıma.
Ses tellerimin inlemesine aldırmayan
Masum bir mezarcı edasıyla.
ANNE sadece doğurganlara verilen bir isim mi
Başkasının çocuğuna kol kanat geren anne değil mi
Eli öpülen anne kanından olmak mecburiyetinde mi
Kanın değilse emeğini ve sevgisini veren itilmeli mi
Cami kapısına bırakanlar da anne mi
Akıla uydum
Böldüm parçaladım
Un ufak oldum
Toparlanamadım dağıldım
Gönle uydum
Koşmayın beni artık ego yarışlarınıza
Aklımın toynakları çatladı
Çekin dilinizi gönlümden
Salyalarınıza kanım bulaştı
İndirin kısır kelimelerinizi terkimden
Toplayın, fındık kabuğu dağarcığınıza
Bu gün, aç gönüllerin öksüz kulakları
Safran sarısı gün ışığında
Şiirin dolgun memelerinden
Aşkı emdi, doyasıya sömürerek.
' SİZ '
Bu gece, ellerimi düşürdüm düşsel tene.
Rüyaların kokusunu, tuzuna katarak
_______Mahkum gönlümün kilidini açtım.
Serbest bıraktım, dudak kıvrımlarımı,
Gecenin dudaklarında tenim
Mehtap gönlüme siper, kan çanağımda
Yelkenler patladı, kesilirken yolu şavkın.
Deniz, köpüren gözlerimde yakamozlandı,
Geleceğin kör ağına takıldı yeşili.
Sırlarımı, sabırla okşarken kahpe gece,
Özür dilesem senden yararı olur mu
Çatılmış kaşların biraz aralanır mı
Kırılmışlığın acısını giderebilir miyim
Geçmişten ne kaldıysa kötü anılarda
Eskimiş bir ceket gibi atabilecek misin
Seviyorum seni kadın :)