Yırtıldı gökyüzü, gölgemin çığlığında,
Işığımı sakladım, kaldırımların eskimiş yüzlerine
Hasretim insanlık kadar eski
Sevdam tarih kadar sonsuzdu AŞK'a
İşte bu yüzdendi
Çığlığımın yankılanması semanın derinlerinde
Ne zaman konuşmaya kalkışsam
Dilimi cam kırıkları keserdi aşk’ ın
Sadakat ardımdan itelerken
İhanetin sapsarı dişleri ısırır,
Kokusunda soluğum tıkanırdı.
Aşk, öğrencisiz bir ödevdi sanki.
Yağmur muştulayan arsız rüzgar,
Yılan sessizliğinde zehirledi soluğunu.
Sırtından kaydı kainatın ağırlığı
Sessizlik yırtıldı suskunluğunda
Öpüştü dağ ile ova yaşta
Göz ruha, ruh bedene meftun
Yaşam sonsuzluğa akarken
Karanlığın saçlarına savrulmuştum,
Gündüzün eteklerinden.
Aşk kimsesizliğe yatardı,
Yitik düşlerin sarhoş cebinde.
Geceler çığlığa kesmişti
Kelimelerim var düğüm- düğüm
Ve geride kalmış, yanmış bir ip
Sana yüklediğim ise, birikmiş sevdalarım
Sanki elimi uzatsam dağılacak
Yaşanmamış duyguların eşiğinde ben
Yaşamayı bekleyen sana çarptım aniden
Rüzgarlarla savruluyor lal dilim
Kardelen gibi ıssızım sende
Kurallarda pusuyor deli gönlüm
Düğümleniyor kirpiklerim sesinde
Dizlerimde yıldırımlar
Yüreğim titriyor, sırılsıklam ürkekliğinde
Sonsuzluk kadar yalnızım, ayaz sevdalarda.
Bıçaklanmış hecelere tutukladım gülüşlerimi,
Duygular…
Duygular seferde rüyalara.
Her akşam rüzgâr, yağmurla dolar
Nefessiz yürek, kılıç kirpikte kanar.
Firar etti
Gümüş Yakamozlu
Kapkara siyah bir gece daha.
Bir dilim beyaz peynir
....Bir duble rakı
Rokaya meze, hasretin koynunda,
Bir sahil ki ruhum, Aşk dalgaları kıyılarda dövülüyor
Orkideler açıyor bakışlarının kayalıklarında
Yıkanıyor iliklerime kadar masumiyette
'Seviyorum'larda milyar ton Sen çatlıyor,
Yağıyor sarhoş toprağıma.
Bir bebeğin gözlerinde öpüyorum seni
Deli gönlüm, tozlu bir sarmaşık
Dolanıp durur yürek tenine
Yakamozları uyutur,
Bulutlu kirpik gölgesinde.
Hasretin beynini kurşunlar.
Yalnız kalabalığında,
Seviyorum seni kadın :)