Deniz mavisi gözlerin
Sapsarı saçların
Otoriter görünümün
Sevgi dolu yüreğin
Sessizliğin
Kanlı dudaklarına
Saplandı çığlığım,
Zehirli bir ok gibi
Yokluğunu mıhlayarak.
Sen, zümrüt hikâye
Sen ki..
dudağımın gülümseyen yanı
Sen ki...
ulaşamadığım duygularımın yorgunluğu
kırılan aynamın her bir parçasında
arsızca milyonlaşan sevgi
Demleniyorum, yorgun yüreğimde
Kırıyorum, kar tanelerinin çemberini,
Dökülüyor yüreğim, depremsi sevmelerinde
Alışıyorum ayrışmaya, ayrılığın rüzgârından.
Kış soğuğu budanıyor, yakıcı hasretinde
Dün gece, yüreğime saklandım,
Yaşam çöllerine düşen yağmurlarımla.
Dağlar toz bulutu, tutku çemberimde,
Seyyahların ayak izleri, gönül kaldırımımda,
.......................Ermişlerin nefesi, gül sabrım...
Bu gün
Sensizliğin duvağını diktim
Koskocaman gözlerimin
Dipsiz derinliklerinde
Hercaim vardı acı yeşilinde
İstanbul seni işledi
Bu gece yağmur var havada
İstanbul dudaklarım kadar kuru oysa
Sadece ben Islanan tendeyim
Saçlarımdan süzülür terimin damlaları
Yanan yüreğim serinlerken, hasretinin avucunda
Günaydın Sevgili,
Kendine koşan atlar misaliyim.
Yaşlı gökyüzü dökülürken saçlarıma
Özsezilerimin hançeri pusuda,
Yokluğuna yapışır rüzgarım
Tabanlarımda ezilir, dışlanan gerçek
Seviyorum seni kadın :)