Sönmeyen bir ateş yanar içimde,
Her adımımda eksik kalan bir hikâye,
Geceler, sensizliğin soğuk sarhoşluğu,
Yüreğimde yankılanan yalnızlık ezgisi.
Kaderin cilvesinde solan umutlar,
Kırık düşlerde saklı, unutulmuş hayaller,
Bir zamanlar seninle açan çiçekler gibi,
Şimdi solup giden, yavaşça silinen izler.
Dökülmeyen gözyaşlarım var hâlâ,
Geçmişin acısıyla büyüttüğüm dağlarım,
Her yıkıntıda yeniden doğan sessiz güç,
Kendi kendime söz verdim, artık ağlamam, artık susarım.
Veda ederim eski yaralara,
Söndürürüm bu içsel yangını,
Bir umut düşü, yeniden filizlenen,
Geleceğe açılır, kalbimin baharı.
Fısıldar rüzgar, unutulmuş anıları,
Her esintide titrer, karanlık geceler;
Yıkılmış duvarlar ardında kalan sesler,
Bir zamanlar bahşişti sana, şimdi yitik hayaller.
Derinlere daldım, kendimi bulduğum yerde,
Yeniden ördüm kırık dökük umut iplerini,
Gözlerimde saklı acı, kalbimde hüzün yelleri,
Ama artık biliyorum; her son, yeni bir başlangıç gizler.
Gecenin en koyu siyahında,
Sessizce yükselen umut ışıkları var,
Bir yarının sabahında,
Yavaşça çözülür kederin çemberi, an be an.
Bu yolda yürürken, eski acılar soluyor,
Her adımda biraz daha güçleniyorum,
Kalbim, zamanın dokunuşuyla yeniden doğarken,
Yitirdiğim her seferde kendimi buluyorum.
Belki bir gün, uzaklarda
Kaybolan o gülüşün izlerini ararım,
Ama bil ki, içimdeki bu sessiz ateş
Sana dair tüm anıları sonsuzluğa taşır.
Gözlerim artık yaş tutmaz sensizliğe,
Her damla, hatırlatır eski bir masalı;
Geçmişin izleri, geleceğe umut olurken,
Şimdilik vedalaşıyorum, sessizce, güle güle.
Kayıt Tarihi : 11.4.2025 15:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!