Şarkılara yazdım anlatamadıklarımı
Türküler yaktım duyduklarıma
Notalar içlendi de vurmadı sazın tellerine
İsyan etti kalem
Yazma dedi kağıdına
Bir gece daha bitiyor
Koyu karanlık yerini
Aydınlığa bırakırken
Sabahın ilk ışıkları
Martıların sesinde akseder
Umutsuzluğa mı kapıldın?
Aç yüreğini gör beni,
Tasalandın mı?
Gönül telini dinle
Türkülerde bul beni,
Gözlerine sor
Kırıla kırıla
Öğrendi
Faydasız kaldı
Çareler
Nasıl da uyuştu
Hissetmiyor
Hasret dolu günlerde,
Çaresizliğin eşiğinde
Dağılıp boğuluyorum.
Sevda dolu zamanlarda,
Mavi benekli kelebek olup
Kanatlanıp uçuyorum.
Kalem inci tanesi olup
Döktürür ,
Pırıl pırıl sayfalara
Güneşi kıskandıran edayla.
Bir ruhta ikiz bedenlerdik
Tende can olup
Yaşardık tutku dolu anları
Uzak yolların gizemine
Haps ettik aşkı
Gökyüzüne bakmayı
Ten bedeni örten bir suret
Can feda edilen nefis
Tek gerçek aşk...
Döne döne dillenen,
Alev alev
Tende canı yakan.
İstesek de istemesek de
Hayat inceldiği yerden kopuyor,
Hayallerin kanatlanıp uçuşuyor,
Uzak diyarlara yol alıyor.
Ellerinden ipi çözülmüş ,
Seyrediyorum gecenin karanlığını
Bir yanımda,
Denize tarihi
Anlatmak istercesine
Hüznü mutluluğu ve kaderi hissettiren
Heybetiyle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!