Mazini kurcalamadan, öğrendiğim güzel dilde
Yıllar yıllar içinde yâr, bir yerlere gidemedim
Bu uzun hayret verici, sessiz bekleyiş içinde
Kimselere senin kadar, tutup sarmak istemedim.
Aksaray/23 Nisan 2009
Aldın başına gittin
Bana sormadan kaçtın
Bir gün beni ararsın
Çok geç kalmaz anlarsın.
Hani o sözler nerde?
Beni düşündürmüyor değil
Dinlediğim şarkılarda,
Kafanda benden başkası
Bi'şey daha varmış gibi.
Yürüdüğüm yollar,
Penceremden seyre daldığımda
Doymak bilmeyen yağmurla
Hem konuşur oldum hem de biran
Kendimi unutur oldum.
Şapır şupur sesleriyle irkildim...
Karanlık,
terk edilmiş,
geçen yıllarla başkalaşan
bomboş sokaklara
bakar dururum.
Gözlerim dolu
hayalllere kapılırım
herkes döner alır gider
ben yalnız kalırım.
Yaz yaz,
Önünü kesen
Bir şeylerde yâr
Terslik olmalı,
Konuş konuşsam
Nereye kadar?
Her ne çok hasret kaldım sensizliğe
Öyle bir çıkmaza düştüm be sorma?
Kendimi savunamayacak kadar
Kocaman bir öfke doğdu içime.
Gün oldu
Bilmem? Aşkından mı
Yoksa
Dünyanın bitmez yokuştan
Gelen kederlerinden midir
Gün gelir, az buçuk içiyor
Kenarından dolup sızıyor
Adım atmanı engelleyen
Vazgeçirten,
Erteleten,
O derin yatan beklentiler
Nedir bilmiyorum?
AKSARAY'IN BÜYÜK ŞAİRİNE, Dünya Şairler Birliği grubundan dosthane bir çağrı:
Gökmen Yılmaz Erdem hoş geldiniz ama geç geldiniz :) gündüz yayınevi şairlerine dokundurma
Kusura bakma, senin kitaplarını zevkle okudum. Onun için sana biraz dokunacağım :) Bir okur olarak hakkım.Tabi senin ...