Gökmen Yılmaz Erdem Şiirleri - Şair Gökm ...

Onca zaman sevmeseydim
Bu kadar içerlemezdim
Şimdi ölemem sevdiğim
Vakit henüz çok, çok erken.

Avanos/19 Nisan 2009

Gönlümün içine akan bulutlar
Sel olur, yağdırır yağmurları,
Nedendir göklere çıktı bulutlar
Yağmur, güneş ver bahar dedi.

Bir eser bir yağar Güneş açar

Biliyordum, vicdanın sesi bir şekilde
Sana huzur veremecek eninde sonda,
Kendinde bilip karşılık vereceğini
Benden başkaca bir yol tutmayacağını

(Büyükada/Mayıs 2008)

. Harabeye dönmüş bir sığınakta, gözlerini boşluğa çevirmişti.

Alnındaki kırışıklık, olması gereken yaşının bir katını gösteriyor olmalıydı, saç sakalından dolayı yüzü seçilemiyor, üstü başı acınacak haldeydi.
Kerevetin ayakucunda, bir leğenle, ibrik durmaktadır. Hemen solunda ise, eskimeye yüz tutmuş tel bir dolapta, kavanozlarla kutular vardı. Şehrin bakımsız, uğrak yeri olmayan bu yerde kısık bir ateş yanmaktadır.

Yattığı yerden zorla doğrulmuştu. Var gücüyle pencereye doğru yöneldi, sisli puslu kırık camları eliyle silmeye çalıştı. Çalıştıkça, ecel terleri dökülüyordu.

yitirilen yıllarda
dalıp gittim ilgisiz ve afakî konulara,
pencerelerin ardında boğuklaşan
aşina sese çevirdim, başımı dikkatlice

soluduğumuz hava

Yârim yolgeçen han misali
Gönlündeki o güzel evi
Sadakatten yoksun ipliğe
Neden bağlar sevgi kadrini?

(Taptuk Emre/27.01.2008)

Bir ateş çemberinin ortasına düştüm
Ne tarafa dönersem döneyim yine de
Tek başıma çıkış yolu bulamıyorum
Kapanına kısılmış gibiyim adeta.

(Büyükada/Mayıs 2008)

Yaşamım allak bullak sorma bak halime!
Senden ayrı yaşamaya katlanamam ki
Zamanla seni daha iyi tanıdıkça
Düzene gireceğim, bir şans ver yeter ki?

(Büyükada/Mayıs 2008)

Neden mi sende biliyorsun ne çok balım
Kıvamında doyulmaz söyleşimiz var ya
O günler, uzun sürmeyecek kadar senle
Bambaşka güzeldi, ah ya ne çok aradım.

(Büyükada/Mayıs 2008)

Kafamı kurcalayan düşünceleriyle
Nasıl başa çıkacağını biliyorum
Biliyorum artık bir çıkışın yolunda
Olduğunu duyar gibi senle olduğum.

(Büyükada/Mayıs 2008)