Dündü, hemen içinde bulunduğum
evin bahçe duvarında,
kıpırtısız duran ağaç yapraklarında
bir sesi duyumsar gibi
yerimden doğrulmuştum.
Ne çok kere aradım
Tatlı diline varmadım,
Gece gündüz düşledim
Güzelimi göremedim.
Bilsen aklımdan çıkmadın
Bazen ardına saklandığım bir duvar
İçimdeki ateşi görmezlikten gelir,
Bambaşka düşünceler içinde
Etrafı seyretmeye başlamak istediğimde
Yırtık pırtık giyimli bir dilenci misali
Yaka paça kapı dışarı edilir.
Günden güne hayatıma yayılan
Hafızamın uzak dalları arasında
Tatlı bir aydınlık,
Birçok zaman kıs kıs gülen
Baharın ılık rüzgârını hissetmemekte,
Gözlerin alıştığı bu köhne âlem
Her yeni gün
Ağaçları yeni dikilmiş
Bahçeler içinde uyanırım,
Yemyeşil tarhlarda
Zamanın seyrinden habersiz
Bir başına dolaşırım.
Epeyce uzaklardan
Kahve çizgili dağların
Renk bağışlayan güneşinde
Seni aradım senelerce.
Beni duygulandıran
Beni alan gözlerin ardında
Pırıl pırıl bir güneşi gördüm,
Mavi göğe yaslanan dallarda
Yapraktan yaprağa
Daldan dala
Cıvıldayan serçelerin
Bu son haftalar zarfında
kendi kendime iyice öğrendim
akıp giden taşan sevgim
müthiş bir umutla bana
yeniden can verdiğini.
dün akdenize yol aldığın
geceden beri
güzel duygular
hâlen etkisi üzerimde
esiriaşkın olmuşum be
cananım farkında değil
Üzerimde elbiseler var, gel gör
İçinde ele avuca sığmaz
Bir oğlan çocuğu yaşar
Uzun zamandır,
Olağanüstü güzel vadilerin
Sevilmeye layık burçlarında.
AKSARAY'IN BÜYÜK ŞAİRİNE, Dünya Şairler Birliği grubundan dosthane bir çağrı:
Gökmen Yılmaz Erdem hoş geldiniz ama geç geldiniz :) gündüz yayınevi şairlerine dokundurma
Kusura bakma, senin kitaplarını zevkle okudum. Onun için sana biraz dokunacağım :) Bir okur olarak hakkım.Tabi senin ...