Oturuşundaki hassasiyeti,
Kalkışındaki şahlanışı özlüyorum.
Duruşundaki heybeti,
Yürüyüşündeki endamı özlüyorum.
Özlüyorum gülüm özlüyorum,
Duyuyorsun da herkesin feryat sesini,
İsteğini, hevesini ya da pesini,
Hiç kimse duymuyor senin çığlıklarını,
Duymuyor ki biten, tükenen nefesini.
Sen görüyorsun da gülün solan halini,
Razı olmalısın bir oda, kilime
Baş menfaat için eğilmez zalime
Bilir diye her şey sorulmaz âlime
Kılıf uydurmaya uğraşma can dostum.
Hiç yalan söyleme, bahtiyar olunmaz
Sen bana kızıp hesap sormayınca,
Özlerim işte seni görmeyince,
Kızıp söylediklerimi işitme,
Beni kaçmalarla terbiye etme.
Üşümekten can kalmadı elimde,
Ne kaldı geride vurup kıracak
Ne var bilmediğin hesap soracak
Yara da kalmadı artık saracak
Cesaret mi geldi çekip vuracak
Unutmuştum işte sen gelmeseydin.
Sabrım kalmadı ben özleme hasrete doldum,
Her akşam resmine bakarak uykuya daldım,
Günü, yarını düşünmekten sararıp soldum,
Aynalara küstüm, üstü, saçı - başı yoldum,
Seni sevmek imkansız, artık umutsuz kaldım.
Gardaşlar şer okur üzer
Arkandan mezarın kazar
İhtiyaç olunca uzar
Gülmedi, gülmez bu gönül.
Eş, dost vefa nedir bilmez
Yürüyorum kaldırım üzerinde,
Ezercesine çiğniyorum bastığım taşları,
Lakin onlar beni mi eziyor,
Ben onları mı, belli değil.
Etrafı izliyor gözlerim,
Ama etraf, baktığım yer değil.
Hiç aklımdan çıkmıyor seni ilk görüşüm,
Yaktığın sigarayı kalem gibi tutuşun,
Yaptığım en kötü espriye gülüşün,
Kızınca beni cetvelle kovuşun.
Hiç aklımdan çıkmıyor.
Parlayan gözlerinde yaş görmeye
Gülen yüzünde hüzün görmeye
Seni öyle can sıkık - boyun bükük görmeye
Seni öyle üzgün görmeye
Dayanamıyorum, dayanamıyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!