Hangi fırtına sonrasıydı
Sana sığınmam
Yalnızlık kasırgası mıydı
Avutulmamışlık boranımıydı
Söyle bana ey yar
Hangi şuursuzluk bunalımıydı
Aynı ormanda yolcuyduk
Bütün yalnızlıklarımız
Ormanın en kuytusunda saklıydı
Atılan bütün çığlıklar kuşların cıvıltısında
Aynı dalgalarla sinemizi parçalayan
Bir fırtına sonrası
Sürgün yaşanan bir hayatın ödülü
Bir aşkta sürgün yaşamaktır
Faili meçhul gecelerle örtülü
Seri katilin son kurbanı olmaktır
Acıyla kanayan her yara
Sağalır bir gün elbet
Kalbini çaldırdıysan yara
Mahkumiyet müebbet
Farkında olmadan yitiririz sevdiklerimizi
Bir yıldızın gökyüzünden kayması gibi
Önce yıldız kaybolur, arkasından izi
Sevdiğimizin yokluğu acıtsa da içimizi
Yokluğunda sesinin gölgesi serinletir bizi
Dağ başlarında açan
Bir kır çiçeğiydin
Üzerinde sis...
Gözlerinde gizem...
Etrafında uçurumlar vardı
Yıldızlar kadar uzaktın bana
Bu şehirden seher vakti göç var
Annemin kıpırdayan dudakları eşliğinde
Hüznü gözyaşlarımda, duası terkimde
Bu şehirden başka bir şehre sürgünüm var
İlk sürgünüm değil bu sürgün
Sonuncusu da olmayacak
Ömrün baharı şimdi hazan oldu
Yirmiydi yaş bugün otuz beş oldu
Yolumun yarısı mı bilmem ama
Olan simsiyah saçlarıma oldu
Ruhumuza açılan kapı, duada
Bizi göğe çıkaran yapı, duada
Kalpler coşar, ateş yanar, su akar duada
Her dileğimiz gaibe ulaşır duada
Duada burkulur yürek, gözlerde yaş
Duada yumuşar her kalp, olsa da taş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!