Mavi kelebekler nadir memlekette,
Oysa pul koleksiyonunuz var.
Para koleksiyonunuz antikadan,
10 canlı kitap ayraçlarınız, dövmeleriniz...
Dans eden yaban çilekleriniz har,
Önce ikram edilen 40 gram çilek yenilmeli,
Avuç içleri ve bilek içi eklemler ovulmalı.
Hissi kaybettirmeyecek kadar yağlı parmak uçları.
Omuz da bir eklem çıkabilen,
Omuzdan hareketle başlayan;
Diagonal şekilde ortaya, yukarıda kalsın uçları...
Benim sevgilim;
İkarus,
güneşin oğlu
Yükseldim Aşkımla göğe doğru.
Rüzgar yıldırdı yolu ve kanatlarım durdu.
Bir andı ki yandı kanatlarım, gözlerim toprak doldu.
Bulutlar kopar ve Ay ışır.
Zaten falezin yamacında açıktayızdır.
Ellerim sana bir şeyler anlatır;
Nereye tersi değerse değsin yüzün yukarıyadır.
Öyle doldurma ateş alır.
Barutunun bilekte tozu kalır.
Huyu suyu bilinmez,
Elde dökülmüş, dengesiz.
Toprak ilk nişanıymış atmış.
Gümüşten bir mavzer yaratmış.
İlk iki yıl evvel denk geldim:
Mevzu ne olacak; bilim, sanat, kültür,
Bir kelimelik dönüş aldım 'merhaba'dan kısa.
Oysa yavrum senin adın bile Münevver.
Kocan mıyım biraz uzun yazsana!
Ah' sevgilim, bu şirin alacağı süreden
Bil ki milyonlarca saniye fazla düşündüm,
Kelimelerin köklerinde olumsuzluk barınmasın,
Vatan haini olup iltica etmeyelim Fransa'ya.
Düşüncelerin süttür, içine mürekkep karışmasın...
Günaydın sütlü ekmek
Bana düşüyor herhalde süslemek
Teninin, tininin podösüetliğini tasvir etmek.
Mahremimde; her nefesin süt buharı,
İnsan muhtelifinde bu, yalnız sana ait olmalı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!