Özür dilerim ve teşekkür ederim!
Mutlaka sana bırakılmalıydı bu ilerleyiş.
Sonraya saklamandan belliydi,
Yemeklerinin en güzel yerini.
Kurnazsın dememdeki deyiş:
Fermuarsızdır ve fakat kapanır,
Diz kadar sert, bir o kadar yumuşak başlıdır.
Öyle her göze görünmez, bileni kandırır.
Sen dur, ben giderim.
Dokunma ceketime, kolumu da bırak!
Ben dürüst insanı severim.
Uzak dur kalbimden, epeyce uzak.
Arkamdan yaş dökme sakın,
Oniksten on asırda asit yağmurlarıyla oyulmuş tek heykel gibi!
Nergiz gölü yerden petrol kaynar;
Yüzeyi aynalaştırır ve bir yıldırım ile acasız yanar!
Sıçrar afaki nihayetlenmelere bir bir!
Her biri lav bulanmış, her nasıldı ise halihazırda halomorfik topraklara...
Şimdi git çocuk, viran ettiğin şehirden!
Bil ki içimdeki ah! Yakalar apansız kaybolup gittiğin yerden
Hayat bulduğundan ne çabuk vazgeçiştir bu?
Zaten tamamlayamayacağını düşündüğün bir ruha dokunmak…
Hangi yüreğe sığar?
Sanki her şey mümkünmüş gibi tuttun ellerimden.
Sipariş verilmiş şiirlerimden kopartıyorum seni.
Sen kendini oku bitince, ben de seni.
Ne zayıflıktır ki şiir bitmeli,
Bitmeyen resim, müzik, kitap oluyor da
Neden şiir bitmeli?
Miras bırakamaz mıyım seni çocuklara?
Doktor Eks der, ustan gelir.
Toplum sus der, sus 'tan' gelir.
Dayak hiç, ilk meydan gelir.
Ne as, ne öz düstur bilir.
Bir parçanın çift yarısı,
Edebim ve edebiyatım sizlere ulaşamadan kırılıyor.
Cebimdeki misketlerin zamanı dolmuş anlaşılan.
Elimde avucumda ne varsa insan hakkında toplanılan
Eriyip, eşsiz çehrenize karışıyor.
Bir şey söylemek doğru gelmiyor sizin için kesin.
Raks ile dönüyor başım, gülüşünüze karışan nefesinizin...
Eşikten geçiyorum, işim çok.
Konuşma özgürlüğü yok, yok!
Çengelli iğneler biriktirdim tek renk,
Vefadır ödülümüz, etiketleşmeye gerek yok.
Değil mi ki açıldı kurdun karnı,
Söyleyin bakalım, bu kimin kanı?
Baba çalışır, çocuk yer.
Çocuk çalışır, baba yer.
Dede çalışır, torun yer.
Çalışan kimse o yer.
Çalışan fark etmez, herkes yer.
Herkes çalışır, kime lazımsa o yer.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!