Saatleri geri alırsın nice vakit
Kaybını örtbas etmek için
İçinde dinmeyen fırtınaların
Öncesine dönebilmek için
Kurtarmaz çırpınışların
Gölgeler hep peşinde...
Yetmiyormuş kavuşmaya
Özlemek de, yollar da
Dinmiyormuş fırtına
Sular durulsa da
Konuşun!
"Acın kabuk bağlacak." diyin
Susmayın
Susarsanız ben konuşamam.
Beni ikna edin
Başı bulutlu dağlar arasına ben koydum kendimi
Dağılır sisler dedim, buz tutmaz, bahar gelir
Güneşi batıdan mı doğurmaya çalıştım?
Kış geldi; soğuk, buz her yer.
Boğuluyorum nefesimle
Düşüm düğüm oluyor elimde
Çözülmüyor sancılarım üfleyince
Ölmüyor zaman ruh sessizleşince
Fiyat belirleniyor kişiliklere
Bu hüzün yağmurları geceyi nasıl gün eder?
Bir susuş bin çığlığı ne diyip de yener?
Kanatlarında hangi kuş taşır bulutları?
Bu yürek neden seninle böyle yaşardı?
Ebedi bir ıstırap doğuyor sabah saatlerinde
Gün seni tanıdığım gündür
İçini gördüm
Ilıman görünen limanın
Sakladığı fırtınaları
Gördüm,
Giydiğin zırhı nasıl cilaladığını
Bilmiyorsun neden hep seni suçladığımı
Ben de bilmiyordum
Aslında biliyormuşum da
İnkâr etmek istemişim
Yeni fark ettim
İnsan özleyebiliyormuş bir bakışı
Söz çıkmadan ağzından, derdini anlayanı
Onu ondan daha iyi tanıyanı
Özlemek yetmiyor ama, özlenmeli de.
Ben, hayatımda ilk defa böyle susmadım
Susmaya esir nefes ile çöktü ormanlar
Kırıldı öksüz zamanlar, lâl edildi dünyalar
İzim muma can aşılayan nehirde ışımaz mı?
Issız nakışlarla işlenmiş çemberim, içim
Mümkün edin rüyaları, tütsüyen issiz masalları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!