Ne vakit seni düşünsem bir bahar akşamında sen yokken yanımda
Bir solum huzur bulur uzağında olsa da senin gözlerinden
Ve sağım acıyı katre katre çeker içine senin hasretinden
Ama sen gözyaşlarımdan hiçbirini görmezsin ki perdelerinden.
Ne vakit bir kuş misali uçmayı hayal etsem mavi semalarda
Güller dans ediyor güneşin raksıyla
Bülbüller dallarda rüzgara eşlik ediyor.
Doğa bütünleşmiş bu ahenkle
Her biri ezgisine uymuş bir telde.
Sen; rüzgarların savurduğu topraklar kadar bereketli
Sen; gözlerimi perdeleyen hisler kadar isli,
Sen; yine sen...
Ben; kendi gagasına dikiş atmış alaycı bir bülbül
Ben; kendini her güneşte tekrar kapamış bir sümbül,
Gülmek istiyorum karanlık yağarken dünyaya
Işıklar saçmak,dünyayı aydınlatmak.
Sebep olmak istiyorum mutluluklara
Yeni güne sevgiyle uyanmak.
Gözlerimin içi parlasın istiyorum
Dünya savaştı senin güzelliğine
Gökler inledi keskin serinliğinde.
Nice şehitler içti şehadet şerbeti
Topraklarında cesur yürekler birikti.
Bir milletin destan yazma harbidir Çanakkale!
-Ey ahali! Duydunuz mu?
Seferberlik ilan edilmiş
Büyük,küçük,herkes
Cepheye gidecekmiş.
Merhaba bayım...
Sesinizi duymadan geçen günlerden birindeyiz yine
Umudumu güvercin kanadında uçurduğunuz günler...
Hevesimi solgun benizlere hapsettiğiniz günler...
Gözlerinizi göremediğimden, yeşil ne varsa sevdiğim günler...
Bîçare beklediğim, zamanın bozuk saat gibi durduğu günler...
Yollar vardı
Her adımda bin adım ilerlediğim.
Yollar vardı
Her adımda bin adım gerilediğim.
Tozu toprağa katarak koştuğum
Koştukça yorulup tozlarını yuttuğum
Gözlerin, gözlerinde başladı sonsuz masallar!
Gözlerinde açan binlerce revnaklı karanfil...
Her karanfilde tekrar doğan efsunlu güzellikler...
O güzelliğin içinde sana benzeyen, seni bezeyen tüm renkler...
Birer birer kaybolan o renk cümbüşünde hayaller...
Hayallerimde yüzen nazlı gemiler...
Karanlık var yine
Yine gece
Ve susmuş herkes
Her şey yalnız
Bıkkın, biçare
Soluksuz, bir taş gibi sert
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!