Zamanı bırakıp geldim
İyimi ettim kötümü bilemedim
Misketlerimi aradım
Çok uzun aradan sonra,
İlk defa şiirler hikayeler okudum.
Yalnız gidilen karanlık yolculuk akşamlarında
Yakamoz tozları bulaşmıştı ellerime
Yollar sırnaşır gibi yapışırdı ayaklarıma
Bastığım hangi kara parçasına borçlu değildim ki
Mahpusluğuma şahitlik etmeyip sussun
İçlerinden beni en içlerine çağırarak
Vuruldum
Düşüyordum kendime
Gül kurusu bir mevsimde
Vazgeçtim herşeyden
Sonlarımı özlettiler
İç kanaması akşamlarda
Gitmelerin yorgunluğunda
Terkedilmişliğin sabahında
Dönüyorum özüme
Parça parça öğüttüğüm yüreğim
Tozlarını rüzgâra bırakırken
Yağmur yağar mı?
Hiçbir şeyi beklemiyorum
Konuşmuyorum
Susuyorum
Güller bile umurumda değil
Kime açarsa açsınlar
Ben buralarda yokum
Hep eksiğim
Hep yarım
Düşüncülerim uyutmuyor
Fırtına dinmesi lazım
Uğultu kulaklarımda
Sığınmalık duraklarımda
Deniz böyle mi yarılırdı
Bir diyeti alır gibi
Kesiyordu umutları
Yönü belirsiz hain rüzgar
Eklenen günlerini
Fazlasıyla eksiltiyordu
Hüzün çiçeğim
Hüzün soluyorum seninle
Biliyorum senin suçun değil
Bu derin manasızlık
Bu derin manasızlıkta
Kendi içime çekilmiş
Hasadı bekliyorum
Sesli sessiz
Bir yerlerde bir düşüm vardı
Düşmesini bekliyordum
Dertli dertsiz
Hüzün kıyılarında
Saatler geçmezdi
Ne başı belliydi
Ne sonu belliydi
Karşında çıkmalık umutlar
Kollarında sargı bezli yaralar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!