uzun bir gölge vaktiydi,
ıssızlığa yayılan sessiz nameler,
dokunduğum uzaklar tuzaktı..
saklamış
bir yerlere sıkıştırmış olmalıydım
parmak izlerimi.
zamanın sırrı örtse de,
bu küf yeşili kokuyu
duyumsuyordu ellerim...
henüz masaldı besbelli..
öyle ki;
hayat benden habersiz
bir yerlere gizliyordu
kökü topraklara gömülmüş hüzün çiceklerini..
kederlerin yükünden sıyrılıp
sımsıcak iklimlerle gelecek,
ruhumu son nefesten evvel
saracaktı..
mayın döşeli tarlalar karadan yeşile çalacak,
göğün kuşağı ovalara saçılacaktı..
gölgelerden ve hayallerden gelen
renkleri yoğuruyordu ellerim,
ve düş ülkem de
ışığa şiirdi nefesim,
nefesimden nefsin nefesine ulaşmayan..
kayıplar veren satır sonlarında
rüyalara asılıyordu virgüllerim..
tuhaf değil mi?
utangaç bir şiirdi ellerim..
dinmek bilmeyen yutkunmalarım
üç noktalı bilinmezlik
sıralıyor şimdi...
tuhaf değil mi?
sevdalı güz'lerden süzülen,
yapraklara adanmış
yağmurlu sözleri çiğniyor ayaklarım...
kurulan tüm methiyeler için
kırılgandı yürek kuleleri
bir adım sonrası yoktu...
işte dedim ya,
gölgelerin uzadığı bir saatti..
renkler, paletlerine,
kalan her şeyi
siyah büyütsün diye çekilirken,
sahipsiz taş duvarlar da,
yıkık bir an takılı kalırdı..
pankartların merdiven altı plastiği,
sevdanın ucuzluğundan daha pahalıydı....öz/
Kayıt Tarihi : 30.3.2024 02:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!