Dün gece gene kayboldum
Gökkuşağına dolanmış düşlerimde
Anıların araladığı kapıdan geçince
Uyku veda etti yorgun gözlerime.
Döküldü önüme teker teker
Güzellikleri uçucu olsa bile
Geldiğinde anılarimiz dile
Özlemiyle gülümseyip iç çeke çeke
Baharı bir lâhza yeniden yaşarız.
Leylâk kokulu ılık meltemler
Alevler ardında güneş batınca,
Yıldızlar da uyanıp üçer beşer
Gökkubbede dolunaya eşliğe–
İpekten şal gibi gecenin serinliği
Omuzlarımı hafifçe örtüp okşar.
Sularda yansır o an göklerin derinliği
🌾 ☔ 🌾 ☔ 🌾 ☔ 🌾 ☔ 🌾 ☔
Seni en çok yaprakların sararıp ta
Teker teker dallarına veda ederek
Güz rüzgarlarına teslim olduklarında
Yağmurlarla yaşlarımın buluştuğunda
Çöllerde kayıp susuzlar gibi özlerim.
Bana İstanbul'u anlat
O şehri hiç görmemiş birine gibi–
Nasıl karşıya geçerken vapurla
Elinde taze bir simit ve sıcak çayla
Yüzünde, saçlarında tuzlu esintilerle
Bir saatten kısa bir zamanda
Bir yastığı olmalı insanın
Beyaz ütülü bir kılıf içinde,
Kenarları yadigar nakış işlemeli
Ne çok yumuşak, ne de sert
Yanağını koyduğunda kokusu
Yaz güneşinde kuruyan çamaşırları
Mümkün müydüki ezberlememek seni
Kış'ın aydınlık günleri kısalttığı gibi
Gecelerin bitmeyen saatlerinden sonra
Güneş ilk doğduğunda uyanmak yeniden –
Ve hatırlamak birden o birlikte geçen
Henüz yazılmamış bir güne çocuklar gibi
Hayatta çıkılan her yolculuk
Atılan ilk adımlarla başlar
Olsa da kat edilecek dumanlı dağlar
Dönemeçli yollar, kayalar, taşlar–
Gün olup da gizlense bile güneş
Ömrünün baharında bir gül olmalı
Taptaze bir goncadan açılmak üzere
Gizli rehasını beklenmedik bir anda
Bir iksir gibi ruhlara saçmak üzere.
Güzelliği ile gönülleri fethetse de
📚
Kitapları olmalı insanın raflar dolusu
Uzanıp aldığında ilk duyduğu kokusu
Bazısı bir kez okunup bırakılmış
Diğerleri defalarca elden geçmiş.
Sayfalarının uçları kıvrık, satırları çizili
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!