Hani bazan birden
Sıçrayarak uyanırsın ya…
Titreyerek yerinden-
Şakakların ter içinde…
Rüya mı, gerçek mi o an-
Çaresiz, bilemeden…
Kelimeler...
Güneş battıktan
Karanlık çöktükten
Vedalar edildikten sonra
Yağmur damlaları ile
Kapılıp da rüzgara rastgele
Bir odası olmalı insanın
Duvarları gök-mavisi boyalı—
Sabah güneşlerinin selamladığı
Temiz dantel perdelerini
Demir atmış kayık yelkenleri gibi
Kabartan yaz meltemlerine açılan
Bir vakitler adına uçan kalbim
Artık kanatlanamıyor–
Yeşil mavi yosunlu denizler
İç delen gözlerini çağrıştırmıyor.
🌹 🌿 🌹 🌿 🌹 🌿 🌹 🌿 🌹 🌿 🌹
Bir vakitler göğsüne dayanan başım
Anıları olmalı insanın...
Boşalıveren bir anda
Yağmur taneleri gibi tertemiz
Hafızaları okşayan.
💦 💧 💦 💧
Sararmış fotoğraflarda
Bir bahçesi olmalı insanın
Küçük, toplu, mütevazi–
Sonbaharda soğanlar dikip bekleyeceği
Dallarını budayacağı bir iki çam ağacı
Kışın uzun, karlı uykusuna hazırlayacağı
Besleyip bırakacağı bir karış toprağı,
Fazilet Hanım dolgun, balık etinde
Kaşı gözü ağzı burnu muntazam
Fiziksel formu, hali vakti yerinde
Son model oto ile şöförü emrinde
Modayı takip değil, yaratan bir hanımdı.
Kitabı kapağından yargılama demişler
Acep bu söz her kitap için mi geçer
Yoksa var mıdır arada nadide eserler
Ki, bilemez insan içi mi dışı mı daha güzel.
Büyülenirsin önünde cazibeli görüntüsüyle
💦 🌷 💦
Hayat olması gerektiği gibi şu an–
Uyku eteklerini toparlayarak
Sessizce gözlerimden çekilirken,
Kekik kokulu esintiler getiren
Taptaze bir yeni şafağa
✨ ✨ ✨ ✨ ✨ ✨ ✨ ✨
Gitti hep güzel kuşlar artık
Şarkılarını da toparlayıp
Cıvıltılarına her yeni gün
Minnetle gözlerimi açıp
Yaşadığıma bin şükrettiren.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!