Gelecek günler pusluydu; belirsiz
Dalga dalga coştu ancak Karadeniz
Yükü ağır bir yolcu Bandırma vapurunda
Kalamazdı asla hain işgale sessiz
Ayağının altında şahlandı toprak
Bir gece vakti, bir yaz günü
Tutulmuştu Boğaz Köprüsü.
Aramıza sızan hainlerce
Kuşatılmıştı meclisi, kürsüsü.
Oysa bu gafletti, bir ihanet
Bir yılda on iki arkadaş
Birbirini kovalar durur
Ocak hepsine baş olur
Biliriz ki hava soğuktur
Şubattır yılın ikinci ayı
Annesi yaşadıkça çocuk kalırmış insan,
Ben altı yaşında büyüktüm.
İki odalı dünyamda,
Harlı sobanın yanında üşürdüm.
Üstüme yıldızlardan yorgan serilirdi.
Anneme sarılır gibi uyurdum.
Biliyorum kızıyorsunuz bana
Söylüyorsunuz da bunu
Çok sertmiş çıkışlarım,
Ve fazlaca dikbaşlıymışım
Ben bu hayatta,
Eğilen bükülen olmamışım ki hiç
Aylardan Mart, yer Çanakkale
Mehmetçik beklemez siperde
Keskin barut kokusu her yerde
Bir destan yazılıyordu 1915’te.
Denizden geliyordu düşman askeri
Benim yakışıklı babam
Yüreği kocaman bir adam
Her zaman merhametli
Arkamda dağ gibi duran
Dünyaya geldiğim anda,
Bir isim verin bana.
Yaşamak benim hakkım,
Ailemle hep yan yana.
Bir işte çalışamam,
Bir sınır boyunda bir başına
Sırılsıklam kaldı çocuk
Ben hiç böyle üşümedim.
Uzak diyarlarda vatan yolunda
Yitip gitti çocuk
Atatürk’ün izinde,
Durmaz yürür geleceğe.
Meraklıdır öğrenmeye,
Çalışır bilimle, fenle.
Vatanını sever, korur,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!