Gizli bir hendeğe düştüm düşeli...
İçimdeki sevdam yoldaşım oldu
Karanlık gecelerin derin sessizliği
Sana olan özlemin hasreti oldu
Söylenecek sözlerin içi boş kaldı
Uçtu uçtu küçük kelebek
Mavi diyarlara doğru..
Özlemiyle çırpındığı..
Bahar kokulu yarına doğru
Uçtu küçük kelebek, uçtu
Bekle küçüğüm, bekle!
Bu zulüm böyle gitmez
Şu dünya zalime dar!
Dünya zalime yetmez! ..
Sen yüreğini sakla
Su; ezelden ebede açılan temiz kapı
Saflığın ve ulviliğin namzeti bir yapı
Su; kemâlâta eren ufuktaki son yamaç
Ruhların nefesine atom gücünde ilaç
Sen kalbimin en özel yerinde durdun
Küçük ve nazlı bir şekilde gönlüme kondun
Gönlüme kurduğun dünyanda uçuşarak
Ruhumun derinliklerinde gezinip durdun
Aman dikkat et! başka diyarlara uçma, kal
Uyanın cinler uyanın
Nedir uyuşuk haliniz?
Uyanın cinler uyanın
Siz hangi kavimdensiniz?
Geliniz türkü dağlara
Öyle bir yâr ki, dostu çoktur da peşinde hasmı yok!
Zalime yâr olur güler fakat mazluma hep ağyar!
Bin keder içinde şöhret, şânı var lâkin hükmü yok!
Lezzeti şehvet, infâkı nifak, zilleti izzet; âr!
Binbir kelebek doğar tırtıldan, bir gün var bir gün yok.
Ne acip bir hâr ki, kanan yanar kanmayan bahtiyar!
Her yeni bir günün başlangıcı
Ayrı bir ıstırap, ayrı bir acı
Gül kokulu bir devir için
Bu kaçıncı serzeniş, kaçıncı sancı.
Gel artık ey kurtarıcı!
Gecenin karanlıklarında
Yıldızları seyrettik ayrı ayrı
Beraber karşıladık
Beraber yaşadık hayatı
Ey benim kavuşamadığım
Yitik sevdiğim..
Dört bir yanında dünyanın zulüm var, kan var
Adalete susamış yığın yığın insanlar
İnsanların ardında ağlayan gözler var
Gözyaşlarıyla alınıyor tüm soluklar
Tanyeli ağarınca başlar, keder ve gâmlar



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!