Bana şair deme, şairsem eğer,
Neden yunus gibi yazamıyorum.
Bazen iki satır dünyaya değer,
Gel gör ki manayı sezemiyorum.
Benliğim zavallı kalemim aciz,
Derdim sana ayan halimi anla
Yıllarım geçiyor kederle gamla
Sonsuz rahmetinden bir küçük damla
Bekliyorum diye çok görüyorlar
Evlat özlemidir bitmeyen çile
Bereket fışkırır toprağı taşı
Ne dengi bulunur ne de bir eşi
Ağustos bitmeden başlıyor kışı
Yağar buram buram kar Sivas ımda
Pir sultanlar bizde, Veyseller bizde
Sen ki yetim ruhuma tek teselli verensin,
Olmayacak bir anda bu dünyama girensin.
Nasıl oldu bilmeden kapıldım sana böyle,
Garip bir kuş misali sığındım işte öyle.
Aşk'a düştüm, düşeli yatağım bir ısırgan
Sanki taş dan yastığım hicranım bana yorgan
Alt ta kırık tabure tavanda yağlı urgan
Bu gece karar verdim ben aşkı asacağım
Bütün ayrılıkları bağrıma basacağım
Gece gündüz aklımdasın,
Ayan değil saklımdasın,
Sen de bunun farkındasın,
Seviyorum balım seni.
Yıllar sonra tattım aşkı,
Bazen bir kahpenin kurşunu ile
Kanını bayrağa sürüyor gazim
Öyle bir sevda ki gelmiyor dile
Tek ayak düşmana yürüyor Gazim
Kurşunlara siper olan bedeni
Düş de gör bakalım dostu düşmanı,
Kim yanına gelir kim kaçıp gider.
Hele bir yitir de şöhreti şanı,
Kim kapı kapatır kim açıp gider.
Sıla diye mesken edip gurbeti,
Rüzgarın önünde bir yaprak gibi
Uçacaksın diye ödüm kopuyor
Aşk tan anlamayan kalpsiz birini
Seçeceksin diye ödüm kopuyor
Bir damla yaşına fedadır canım
Sanki son sigaramsın,
İçsem mi içmesem mi?
Sen en gizli yaramsın,
Açsam mı açmasam mı?
Kara kışın karından,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!