Bedeni uykularda...
Ruhu hala buralarda...
Hissedebiliyor insan...
Rüzgarlı bir temmuz öğle üzeri bodrum kumbahçe elimde bir sade gazoz Nebile bakkaldan tarla sokağa yürüyorum …
Sahilde insanlar kimi denize giriyor kimi güneşleniyor uzakta elinde bir kova bağırıyor çocuk süt mısır varrrr …
Anneannem karışık kızartma yaptı aklım hem evde hem denizde yemeği yiyip kaçsam yine
yüzmeye kızacak ama beni tutamaz ki gireceğim işte adımlarımı sıklaştırıp neredeyse koşar
Unutmak için süre gerek...
Ruhum sana tutsaktı sadece sevmiştim,sevilmem zaman aldı...
Günler yılları yakalamışken yoksunluk sarmışken her bir tarafı sorabilecek sorumu gelecekmi?
Yazını bir defa daha okudum aslında yazılmıştı bu yazı bir kaç değişiklikti aralarından aldığım kelime anlam neyse evet özlenen çok şey var ama neyi almıştın bu yazıyı sana yazdığımda bunca yıl öncesi ve hala soru şu o günler gelecekmi?
Sanmıyorum? artık yorgunum ve umutsuz ve kendime dur diyorum boşuna özlemlerin gittiler sen yalnızsın ve sana gelecek kimse yok.
Yürek mi yaralı dokunuyorsun zamana...
Yada zaman mı daraldı asisin ana...
Bir dolu yaşanmışlık artı eksi zamanlar...
Gidenin ardı hep sonbahar mı olmalı...
Birikmiş göz pınarlarında kalanın yaş ...
Sokaklarda kurumuş yapraklar ...
O Bir Seven O Bir Gönül Dostu
Bütün Dostlar Güzel Hatıralar Hatırlatsın
Beni Size Sizi Bana Ölürsek Bir Fatiha
Ölmez İsek Hepimiz Hepimize Ebedi Hatıra