Nesini söyleyim bu derdin size;
Tanıyı bulduk da adı mı kaldı?
Rastlanılmaz oldu ekmekten ize;
Katığı bulduk da tadı mı kaldı?
Şekersiz çocuklar zayıf inceler,
Bu dünyanın meşakkati:
Beni benden aldı gitti.
Bulamadan bir şefkati;
Beni benden aldı gitti.
Garip gönlüm yana yana;
Bilmem ki neyledim canda canana?
Atıp taştan taşa kırıyor beni.
Eskimiş çarığım giden hazana:
Alıp boştan boşa sırıyor beni.
Benim bu derdimin yoktur emsali,
Doldur da içelim aşk şarabından,
Bir kendin al gülüm bir de bana ver.
Kırık kalbimizin der harabından,
Bir kendin al gülüm bir de bana ver.
Güzelsin sevdiğim güneşten aydan,
Derdimi yanayım bilmem ki kime?
Aklımı başımdan aldı bir güzel.
Merhemi bulamaz gitsem hekime,
Beni dertten derde saldı bir güzel.
Resmine bakıp da bana yâr sandım,
Onulmaz bir derde düştüm,
Yâr elinden dertli gönül.
Ne barıştım ne de küstüm;
Zar elinden dertli gönül.
Gül bilirim gül tanırım,
Aydınlık düzeni emekle kurun,
Yetsin artık gölge etmeyin yahu!
Başınız dik olsun onurlu durun,
Eğilip bükülüp yitmeyin yahu!
Haksızlık kuruttu yurtta her yeri,
Yârin kaleminden yâri okudum:
Derdimi bilemez el diye yazmış.
Gönül tezgâhımda seni dokudum;
İpliği saçımdan tel diye yazmış.
Bu derdi çekemem sevdiğim sensiz,
'Vahdeti vücut'ta Hakk'la birleştik,
'Bezmielest'i biz andan eylerken.
Âdem'in kalbine geldik yerleştik,
Kevser ırmağını kandan eylerken.
İnsan Hakk'a, Hakk da insana uydu,
Bensiz çekme gülüm ahı figanı!
Bendeki yareler sana da yeter.
Bölüşek beraber karı ziyanı;
Bendeki pareler sana da yeter.
Göl yerinin eksik olmaz suları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!