Eskiden sana bakarak yazardım
Şimdi ise yokluğunla yazıyorum
Yazılarım dokunuyor artık kalbime
Titriyor ellerim yazdığımda nedense
*
Kır kalemini artık yada seven kalbini
Bakma her kulun işine
Zikrine bak ne düşüne
Kuş tüyünden yastık yatar
Yardım ettim der düşküne
**
İçi kara dışı yaldız
her şeye rağmen yaşamak.
ölmemecesine...
ölmiyecekmiş gibi.
bir karıncayı dahi incitmeden.
sevgi kolunu kırmadan.
bir tomurcuk gibi.
Diz çöküp de ellerini tuttuğum
Aşkı senin gözlerinde bulduğum
Ol sevdamı tekrar tekrar sorduğum! ?
Dünya yalandı sen de hayalmiydin?
***
Tatlı dilinde mısralar dizdiğin
Hangi yol'a girem? yol nere gider
Düşün, düş'ün nerde bağ bahçe eder
Düzgün mü? menzil, yoksa kaplar keder
Kendine danış,yaz, akıl kapından
**
Alem Feyzullah, bilgiler dağılmış
Bir muhabbet vardır, günün birinden
Aşkın şarabın içtin, ol elinden
Sevdayı dinledim, tatlı dilinden
Oldu gece, sesine kaldın hasret
**
Elleri yazardı hep aşk sözleri
Kağıttan bir kayık yap
İstekli olarak bineyim içine
Sonra sal beni
Yalnızlığa doğru
Mavi kaplasın kayığımın batacak yerlerini
Yavaş yavaş da benim sineme yerleşsin
Zülüf dağılmış sevgiye,
Yeşil tonlara yayılmış.
Bakışların gül'üm diye,
Tüm gönüllere sarılmış.
*
Duruş; zerafet incelik,
ve o işte an!
ne olmak istersin diye sorsaydılar;
nefes olmak isterdim diye,
cevap verirdim.
işte o anda nefes alamayanlara,
yıldırım hızıyla can verebilmek için.
işte o an!
ve hatıralar çığlık çığlığa bağırıyor bana....
ve yangın başlıyor....
küller çığlık rüzğarıyla tüm kalbime dağılıyor
ellerim yüzsüzleşiyor anılarla....
gözlerim ise uzun uzadıya bakıyor sensizliğe...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!