Unuttum sanma!,senin ağladığını...
Ben ise;dilim lâl;
Senin gözlerinle hep görmek istedim dünyayı.
Yanında bedensiz oldum.
Sızı; Yüreğinizdeyse neylersiniz....
mavinin en koyu tonlarıyla boyamışsanız kalbinizi,
sızı ta ayak uçlarınıza iniyorsa,
sızı, sizi karabasanlar gibi sıkıyorsa,
geri dönülmezin karanlığına girmişseniz,
sebeb aramayın.
"Bedenim yaşlandı belkide...
yüzümdeki kırışıklıklar belirginleşmeye başladı...
saçlarıma yavaş yavaş aklar düştü....
ama!
yüreğimdeki insan sevgisi;
baktı bana gözlerinin ucundan!
sanki! ,
saldı mavinin tüm öfkesini, üzerime....
ışık hızıyla...
ürktüm birden...
geçti gitti, rengarenk çiçeklerin arasından,
vardım ummana görünce kendimi
sardı böğrümü acılar acısı
daldım rüyaya aldılar resmimi
gelmiş dediler aşığın delisi
***
girdim kapıdan içeri selam ile
uykusuz geceler gam ile dolu ise
yüreğindeki sevginin ışığını göreceksin.
iyi bak o ışığa!
o sana yol gösterecektir..
fısıldıyacaktır açmazdan, nasıl çıkacağını.
o ışığı kalbine koy!
*** Gönülden damlacık***
Vicdanınızın gözü yoksa, aldatır,
vicdanınızın gözü varsa aldanırsınız....
Bu akşam viraneye muhtar oldum
İçim kırık
Gönlüm ezik
Hislerim nar gibi
Dizlerimde kıvılcımlar çakıyor
Viranenin duvarlarına çarpıyorum yürürken
Şimdi gideceğim buradan
Sabahın kırık saatlerine doğru
Çekiyor beni loş sokaklar kendine
İşte öyle olsun istiyorum
Kalbimdeki yırtık görünmesin
İşte hep böyleyim
akıp gider yaşam gibi!
bahar verir topraklara,
filizlenir tohum..
bazen donar,
kara taşlı kalplerde,
sonra,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!