gün be gün erittiğim sevgime
oturdum ağladım her gece
bin parçaya böldüm saniyeleri
ben bölündüm gecelerce.
isyanım, çığlığım
şarkının son güftesine...
hüsranım sarıyor her gün gece
gecelerim zindan gülüm sen gelmeyince
her yer karanlık, her şey suskun
dünyanın dili yok gültanem,
gönül yurdumda söylenen sözlere
seni seviyorum demek
yetmiyor aşkı yaşamaya
ben seni içkinle sevdim, sigaranla
öfkenle, konuşmanla, az da olsa
kibarlığınla
ben seni tüfeğinle, kadınınla
göreceğim yüzünü, duyacağım sesini diye
geçmesini beklediğim zaman,
sana kadar olan.
toprak yağmuru nasıl bekliyorsa,
ben de öyle bekledim seni.
bitmesini istemediğim tek an, senle olan
en son yaprağa işlesem
başını sonunu aşkımın
başlamadan iter mi?
hep, her sonbaharda sevsem
döküldüğünde yapraklar,
düşünce yere, karışıp toprağa
duraksamadan geçtim tüm anları
ellerimden düşen, gözlerimden geçen,
kopuk anılar, bir kopuk ben
nicedir özlediğimsin!
bir yol var gidilmeyen
sarp geçitlerin uçurumların varolduğu
gel gültanem, sev gültanem
bir anın yıllarım olsun
sevgim öyle derin, öyle küçük ki
akıttığım gözyaşlarım
bir yudum suyun, aşın olsun
ben öyle sen oldum ki
yok şikayetim, gültanem
pişman değilim seni sevmekten, senden
tek isteğim,
kaybolduğum yerin sen olması.
mevsimler senle bahar oldu ve senle kış
içimde senden kalan kızgın bir bakış
kara dömüm noktası düğüm
gel-git misali ayrılıktı gördüğüm
biraz masal, biraz gerçek
acı vermedi beş kala ölüm!
güz güneşi ısıtır mı?
açar mı çiçeğim bir daha?
ne çabuk geçti zaman
kaydı yürağimden sızısı hala duran sevgin
ilk kez öptüm, o kadar yakın oldum sana
ilk kez titredi bedenim, kelimeler dağıldı
zihnim bulandı, kalbim kuş gibiydi, çırpındı
oysa ne önemi vardı değil mi?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!