düşlerim gerçek olsa,
kazısam tabletlere unutulmasa,
dili sevgi olsa,
ancak göz kapanınca okunsa...
ancak sevince anlaşılsa,
tabletlerim ağaç olsa; sarsa cihanı,
ne ben anlatabildim kendimi
ne de anlayabildim herkezi
karar vermek kader midir?
kader midir inadına inanmak?
es geç desem, kader desem
inandırır mıyım acaba kendimi
tiyatro temsilindeyim yaşandı
trajik heyecanların alaycılığı
satılık fikirler, düşler, sevgiler
dur durak bilmeyen arayışlar
kovaladı birbirini arsızca
anlık bekleyişler
sigaramı tellendiriyorum, nafile
içtikçe değişmiyor hayat
bir doluyor, ardından boşalıyor kadeh!
dumanlar daire daire uçuşuyor odada
beni sorarsan eğer
çoktan uçmuşum deli-divane
ay döndü güneşe
akşam döndü sabaha
ben dönmedim kendime
ben kayboluyorum sanırım.
kafamın karışıklığı ruhuma yansıdı.
ruhum karışık, ben karışık,
gün soldu ayaz vurdu
düşlerime,
son nefesinde umudunu yitirme dedi
öldüğünde,
bir can katmıştı dünyaya, adı;
umudun çocuğu
iki ben var bende
biri gökyüzünde
biri toprağın en derinlerinde
hep çatışıyorlar düşman gibi
sonra biri çay oluyor, diğeri sigara
durup onlara bakıyorum hayretle
tek bir umut kalmadı
sevmeye dair içimde
hani uyursun, rüyanda sevdiğinle
dansedersin bulutların üstünde
saniyeyi yıl yapmak istersin,
yılları da sonsuz kılmak,
güneş dönmezse güle
ışıldamazsa yaprağında su
gül nasıl sevecektir umudu?
yenilerek üretilmeden bitirilen
kül haline dönmese de ateş yanabili mi?
üfleyecek yel olmadan,
gün döndü hala ısınmadım
hala titriyorum nöbetlerce
deliliğim yasaklığımdan....
* * *
hala tükenmek bilmedim
nedendir bilmem




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!