gün yorgunu saatler
kurşuni akşamlara misafir
duygular bedenden firari
kuş misali şen ve özgür
yağmur koşulsuz ağlak
serkeş, çise çise, hür
göz başını kuma gömsün
ne gam
görür soluklar
acıyı, ağlamayı, beklemeyi, ummayı
dürbün gibi
bitsin arayış, bitsin serzeniş
bulamadıkların yabana kalsın
hayatsa isteğin, yaşa gönlünce
gülmekse dileğin, gül saatlerce
mümkünü ara, bul senin olsun
imkânsızı kov, bırak ele gitsin
gün gelip aymazlık bitince
gri mor nefesler arasından
vedalarına bakacaksın
seni bir yaşayan arayıp
bulamayacaksın
işte o zaman
Baboşum, yiğitlik serde demirbaş
Hak bildiğin yoldan dönmeyeceksin
Olsa da baboş, yolun ıssız ve loş
Gölgenin ardına sinmeyeceksin
Unutma baboş, gençlikte oynaş hoş
Sek içti diye gözleriyle ışığı
Ona serhoş dediler
Uğramıyor diye düşlerine aşığı
Ona berduş dediler
Gönlüyle fısıldaştı diye suskun dili
Ona deli dediler
çelikten ilmek vursalar boynuna
zehir katıp aşına koysalar önüne
her kirpiği gözüne, her tüyü tenine mıh edip çaksalar
kulağında ses, dudağında nefes olmasa
çizgi çizgi olsa alnın, kıvrım kıvrım olsa yüzün
burnunda koku, teninde doku kalmasa
ufukta otağ kurmuş sarı pembe yapraklar
ben maya çalmaktayım umut gölüne
siz kem gözlü bulutlar, daha çok beklersiniz
ben kurdum tuzağımı, yakındır, teklersiniz
kara kalpaklı gece, göz mü diktin sabaha
yedin ya yıldızları, doymadın mı daha
Gakkom, bu gözü “torpağ”a bakanı dinle
Onu dinler de belki yüzleşirsin kendinle
Anlatsın da n’olmuş, nedir acep muradı
Neye, niçin üzülmüş, nedendir ki feryadı
Sevda, zemheri
Ay küsmüş gecelere
Güneş sırt dönmüş zamana
Akrep en uzak, yelkovana
Camlar buzul buzul
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!