Çok üzgünüm
Senin beklediğin misafirlerinden önce
Sana geldiğim için
İnan yalnızlığımın içinde kan ağlıyordum
Kalbimin vaveylaları içinde derman olacak
Bazen insan, çok bir şey yapmak ister
Fakat ne yazık ki şartlar bir türlü tutmaz
Hani yağmurun yağmasını çok istersin ya
Ardında gök kuşağının yedi rengini arzularsın
Ama olmaz
Bazen insan, çok bir şey yapmak ister
Fakat ne yazık ki şartlar bir türlü tutmaz
Hani yağmurun yağmasını çok istersin ya
Ardında gök kuşağının yedi rengini arzularsın
Ama olmaz
OLMUYOR
Olmuyor, işte dostum
Olmuyor, olmayınca olmuyor
Neden beni bitiriyorsun
Bu son şarkının son mısralarında
Bırak biraz daha sursun Yusuf un yalvarmaları kuyudan
Göklerden ses gelsin
Züleyhanın rabbine yakarışları
Yakup’un gözyaşları bırak biraz daha sursun
Sen gelmeden önce
SEN EY İSTANBUL
Gelirsen, İstanbul diye bir şey kalmaz
Ben daha İstanbul'u görmemişken
Daha İstanbul'u yaşamamışken
Yedi tepe yedi iklim gibi
SON
Artık beni götürün
Gözlerim görmesin beni, siyah gece gibi
Sakın ağlamasın kimse
Ne babam ne annem ne de…
Derbeder bakışlarından bana da ver
Bırak karanlıklarının yükünü ben taşıyayım
Bana yükünden ver
Kendinden bir şeyler ver bana
Senin sonsuz çöllerinin abı hayatı kanım olsun
SON BİR ÇOCUK
Bazen elbisesi yamalı
Gözleri kocaman bir çocuk görürsün
Tüm kaldırımlar sana karşı pür dikkat
Yer en sesiz haline bürünür ya
Şimdi sana karşı bir avuç kalmışım
Hani yollarım kurumadan
Çamurlar çekilmeden
Sen kapımı dövecektin
Nerde kaldı anlamsız anlamsız
Hepsi çok güzel şiirler