İnsanın künyesi varlık içinde yokluktur
Şayet varsa kârı yaşadığı mutluluktur
Felsefe diyorlar ya, böyle bir bilim yoktur
Hayata nasıl bakıyorsan felsefe odur
Yağmurlu bir gecenin koynunda gel
Islak, sırılsıklam baştan ayağa
İstersen bir dolunay vaktinde gel
Saçların rüzgardan dağınık olsun
Eski günlerinden kalan kırıntıları
Silkele yüreğinden kırgınlıkları
Tozlarını silkele yüreğinin bir eylül sabahı
Eteğindeki taşları dök kuzum dökebilirsen
Sabırla göğüs ger bir kasım rüzgarına
Aralık yağmurlarında yıkan! Dayanabilirsen
Soğuk bir ocak günü sıcak bir tebessümle
Bekleyeceğim seni sende. Eğer gelirsen
Gâfil olan ben isem bunda dalâlet yoktur.
Bahçemde ötmeyen bülbülde asâlet yoktur.
Vûku bulan hükümler bana hak doğurmalı
Değilse bu düzende asla adâlet yoktur.
Sen ağlama! Ağlarsan ben ölürüm sultânım
Erir yüreğim sende, sende kopar tûfanım
Naçizane bir kulum. Sana kurbandır canım
Ağlama can! Ağlarsan sonu gelmez yolların
Gayesi kavuşmaktır beklenen her baharın
Akıl gelene şükreder gönül aşıktır gidene
Her biri evrene sığmaz, sığar sığ bir bedene
Akıl asaletinden gururundan pay vermez
Gönül asildir fakat gururuna ser vermez
Gönül; Deryada ritmi rüzgara emanet kayık
Akla pek güven olmaz. Bazen sarhoş bazen ayık
Vicdan hükmü erteliyor bunca zamana rağmen
Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık.
Ferhat! Âkil ol! Karıncaya dağ aşırma
Arıya kıyasen tilkilere şaşırma
Kendini tanı! Etini budunu bil de
Bir kaç damla suyla okyanusu taşırma
Gönüller bir taraftan dünlere özlem duyar
Aklın yolu belli yarına yollar arar
Gönül maziye mahkum, akılsa geleceğe
Öyleyse bu günler bilmem ki niye var?
Refahı parada umarız, parayı şansta
Huzuru ararız psikolojik seansta
Umut serap gibidir, arada bir görünür
Mutluluğu hiç sorma! O başka frekansta
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!