Tarihe bir not düş, sana olan bu sevdamı
Bir kere tebessüm et dünyaya
Bitsin içimdeki bu savaş bu kan bu gözyaşı
Caddeler öfkemi kaldıramıyor artık
Kimsenin dilinde selam sabah yok
Son kez bakıyorum gökyüzüne
Belkide sonkez dinliyorum bu şarkıyı
Parmaklarımla dokunuyorum güneşe
Belki de ilk defa yaşıyorum bu acıyı
Camı nefesimle buğuluyorum
Bir kalp çiziyorum, içinde annemin ismi
Ucu zehirli oklar çıkardım göğsümden
Bileklerim de geçmiş zaman kan izleri
toprak su beklerken, ne hayatlar çaldın benden
Kuyular ölü yıldız cehennemi
Ben çaresiz
Sarı düşler taktım çiçek yapraklarına
Merhaba Eylül çiçeği
Ben geldim ,
Buruk bir sancıyla doğdum gecene
Buruk bir inançla çıktım bu yola
Ve ağlayışımı saklıyordu yağmurlar
Ulu orta
Ne yazık ki.!
Sana da pay düştü bu sevdanın külfetinden
Düşler ekseninde zamanı büküp saatleri ayrılığa kurduk
bi hayli yorulduk, geçmişten
Güç oldu zamanı durdurmak
köhne bir hisar gibi çöktü umutlar
Gül sadece sana mı güzel kokar
Neresi bu yoncağız , kurt ovası
Çirkin siyah soluksuz fırtınası
Ala geyik avcıları, kaderine sulh
Bücür büyücü
El ense salıdan kolpa bir gece
Ruhsuz bir tuval'a döktüğüm renkler gibisin
Yeşilin doğuşun da "turuncu bir akşam şiiri
İnce dallı gözalıcı kınî bir sevda
Dudaklarındaki ateş "ruhumda tozlaşan
Bir çiçekten ibaret"
Öv beni kader öv
Sığdıramadı beni ne yer ne gök
Kursağımda bıraktı bir lokma ekmeği
Öğretti bana böyle acı böyle dert çekmeyi
(Erkek)-Ben biraz deli uyurum
Zamansız uyanırım
Aklıma düşünce güzel gözlerin
kibrite Sigaraya sarılırım
Ben sana benziyorum aslında
Bunca kalabalığın arasında
Ben gökyüzünü her daim mavi sanırdım
siyahtan kırma bir elem çökünce geceye
Sisli bir utanç kürlendi gözlerinde
Ben anız ateşi gibi için için küllenirken
Sen Sustun
Sustun Rana .!




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!