Ört üstümü uyandırma beni,
Dalgalanıyorum zaten şu sıralar hayatta.
Demirlerse yüreğin, bir gün bir kenara,
Senide almaya geleceğim İstanbul,ağlama!
Sızlıyorsa yüreğin, çok yolcu uğurladıysan,yalnızlığınla,
Hep gidenler geri gelseydi, gelenlere yer kalmazdı burada.
ölümümü düşünüyorum
sensiz giderken
ölümümün nasıl olacağını
ve kucağımda taşırken yanımda oturanların
aslında bana hiç benzemeyen
tarafı olacak olanların yanında
değiştirmek istedim dağların yeşilini
sana duyduğum uzaklık mesafesini
bozulmamış ormanların yeşilinin verdiği içtenlikle
her şeye bir resim çizecektim ama
ziyaretçim her gün gelip seni unutmamı söyledi.
söyledi ama ben seni hiç unutmayı denemedim
Gitgide büyümekte gözlerin,
Ağladı mı hiç uğruna sevgilinin
Aslında giden o değil, bu şehirden
Sen gidiyorsun bu aşkla birlikte.
Tükenip bittiğinin farkında değil misin?
Ölmek acılarla yaşamaktansa,
Akşam yemeğinde olmayacaksın artık
Çay içmeye yine geç kalacaksın
Kapıda öylece duruşun sessizce
Ve durgun bakışın
Giderken bu şehirden,
Bizimle birlikte bütün özlemleri götüreceksin.
Düşüncen duygularının zirvesiydi
Kudretin dünyanın gölgesiydi
Alışkanlıkların bizim ahlakımıza önderdi
Amaçları doğru yaşattın bize anne
Bakıma muhtaç dünya senin tek gerçeğindi
ne zamandır gemilerini
benim denizlerimde yüzdürüyorsun
hatırladığın bende ne ki
kendi başına bir dağı taşıyorsun.
senin de sonbaharlarında kuşlar uçuyor mu
bir görsen, bir görseydin
kalbimi içindeki seni
bir bilseydi, bir bilseydin
buralara bahar gelirdi belki
düşler,
Ağlama!
Çare olmayacaktır.
Gülme!
Sevinmeni sağlamayacaktır.
Sızlanma!
Sonuç hep aynı kalacaktır.
bu dünyadan gidişimi düşünüyorum
arkamda bırakacaklarımı
ve arkamda olacakların ağlayışını...
bu dünyadan gidişimi düşünüyorum
oğlumu, kızımı, sevdiklerimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!