Ölüler
şu kutlu ölüler
canlarını Tanrı'nın ellerine koyuverdiler
lordlar ve serfler
ilk ve son
aynı yoldan yürüdüler
Gökte uğru bir gece
saat oldu epeyce
dolunay akrebinde
yelkovanı ışık geçe
kaç tilki var zihnimde
Şehadet sırrını çözen dil benim
Yaprağında Ahmed yazan gül benim
Ademin çamurundaki kil benim
İnsan isen varlığımı bil benim
Dağlar serilir yere
Sana akar her dere
Araftayım sultanım
Söyle cennetin nere
Avucumda hamdele
Aşkın tüten eysisini
Hakir görme, zülden yana
Ol keramet giysisini
Eynine sar, gülden yana
O yar benim helalim
Mim okunur yüzünden
Dar'a durmuş erenler
Lokma döker özünden
Serçeşme'nin başında
İkiz doğmuş bir anadan karından
Birin alsam biri yanar nârından
Bülbül-ü şeydadır ahu zârından
İkisini sevdim diyemiyorum
Hangisini sevdim bilemiyorum
DİSİPLİNLER ARASI ESRİK AŞK
Sen benim
a priori aşkım a posteriori hislerimsin
gönlümdeki toplumsal bilgeliğim
müzikten hasıl
bireysel düşlerimsin
Aynı sözcelerle ayrı manayı
Ünleyip dururlar bilirkişiler
Edebin imarı kibirden arî
Dillediğimizden bizi kişeler
EDERSİZ SEVDALAR
Her sabah bir yaraya sığınmaktan usandım
Ağ buluttan sicimi sağaltmaktan usandım
Edersiz sevdaların tüy gramdan darası
Senedini şaşırdı hamiline cirosu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!